Yaşamın, sürekli gireceğin çıkmazlardan oluşacak;
hep girip, hep çıkacaksın çıkmazlara, çıkmazlardan:
son gireceğin çıkmaz da, hiç çıkamayacağın çıkmaz
olacak —sen en son çıkmazına girdiğinde, yaşamın da ‘düze’ çıkacak ..
Kişinin yaşam besini, ölüp gitmiş kişilerin geride bıraktıklarıdır...
Kişi de, işte, tam olarak, ölümünden sonra geride bırakabileceklerinin toplamıdır.
Ölümü bilen, onun bilincinde olan bir yaşam, yaşam sürecinin her anında ölümü yaşama katarak, yaşamı bilinçli kılar -ölümü yaşamdan koparmadan, ama ölümün yaşamı kaplamasına da izin vermeden, ölümü, her an, yaşam kılar.
İnsan, yaşadığı yerlerde beraber bulunduğu insanlara görünmez tellerle bağlanırmış; ayrılık vaktinde bu bağlar gerilmeye, kopan keman telleri gibi acı sesler çıkarmaya başlar, her birinin gönlümüzden kopup ayrılması, bir ayrı sızı uyandırırmış.
Gülmisal Kalfa, daima: “Ayın on beşi karanlıksa, on beşi aydınlıktır” derdi.., benim için, bu aydınlığın başlamak üzere olduğunu hissediyordum. Bir aydan beri, yavaş yavaş kaybettiğim güzel neşemi tekrar buldum.
Evvelce fazilet diye baktığı şeylerin birer merasim ve gösterişten ibaret olduğunu ve asıl iyiliğe yalnız ahlak münakaşalarında veya akıllı nasihatlarda rastbildiğini, namuslu olabilmek için başkalarının namusuna dil uzatmanın, kirlenmeden yükselebilmek için temiz alınlara basarak çıkmanı yeter olduğunu ve daha buna benzer bir çok şeyleri gördükçe şaşkınlığı büsbütün artıyordu.