"Evlenmek, aile kurmak, gelen bütün çocukları kabullenmek onlara bu güvensiz dünya üzerinde bakmak ve hatta biraz da yol göstermek benim inancıma göre bir insanın yapabileceği en yüce şeydir."
"Oysa sen ötesini düşünmeden döverdin sözlerinle, kimseye acımazdın, ne söylerken ne de söyledikten sonra, insan senin karşında tam anlamıyla savunmasız kalırdı."
Yıllardır şunun eşi bunun sevgilisi olarak duymaktan çok sıkıldığım ve kim bu Tomris Uyar diyerek kütüphanenin raflarında görür görmez artık onunla tanışmalıyım dediğim yazarla artık tanışmış bulunmaktayım.
"Yaza Yolculuk" bir öykü kitabı. Tomris Hanım toplumun basmakalıp değerlerini inceden inceye irdelediği ve kişinin içsel yolculuğunu anlatan hikayeleri topladığı bu eser nedense birçoklarının aksine beni yordu diyebilirim. İçsel yolculukların anlatıldığı psikolojik tahlillerin barındığı ve toplumun artık çok geride kalmış değerlerinin eleştirildiği eserleri severim ama bu öykü kitabı çok kesintiliydi. Tam hikayeyi kafamda oturtum dediğim an hikaye bitmiş ve yeni bir hikayeye başmış buluyordum kendimi. Evet hikayelerin bir roman kadar derin bir anlatıma sahip olmadığını biliyorum. Ama bu kadar fazla kesinti ve okuyucuya tamamlama fırsatı tanınması bir noktadan sonra yorucu oldu.
Eserin en sevdiğim yanı ise betimlemeleriydi. Çok sevdiğim arkadaşlarımla bir yaz günü ferah bir kafede muhabbet hissi veriyorlardı sanki. "Kedibalı" ve "Ölen Otelin Müşterileri" tekrar tekrar okunmaya değer hikayelerdi.
Kitapla ve saygı ile kalın :)
Yaza YolculukTomris Uyar · Yapı Kredi Yayınları · 20181,051 okunma
"Sanki Ortadoğu'da savaşlar yoktu, sanki hiçbir yerde bir baskı rejimi kurulmamıştı, sanki insanlar evlerinden koparılıp bilinmedik yerlere götürülmüyorlardı. Sanki işsizlik, açlık olgusu gözümüzün önünde değildi."