D u y g u

D u y g u
@roxelannelisowska
• Tarihi Eser Doktoru , • Hayal Tasarımcısı , •Grafomanik , • Merdümgirîz , • İkiliklerden müteşekkil bir tekil... ~ Ensar ve Ebrar’ın annesi i n s t a g r a m: @eyuplubirhanim
Restoratör
YTÜ / Milli Saraylar - Restorasyon
45 okur puanı
Ocak 2019 tarihinde katıldı
96 syf.
6/10 puan verdi
·
20 saatte okudu
Babası Alzheimer’dan dolayı dünyadan göçmüş biri olarak çoğu sahneye kendim yazmışım gibi hissedecek kadar âşinâydım okurken. Çeviriden mi yoksa yazarın yazım şekliyle ilgili mi tam emin değilim ama bazı kopukluklar mevcut. Ajite edilmeden ancak yer yer şaşırtıcı şekilde fazla hissizce yazıldığını düşündüm. Ben çok duygusal biri olduğum için de olabilir. Olaylar, süreç hemen hemen aynı. Sürecin başında olup durumla alakalı tıbbi metinlerden farklı bir şeyler okumak isteyenler için kısa ve öz bir kitap. Alzheimer bir tanıdığı olmayan biri içinse pek bir şey ifade edeceğini sanmıyorum.
Çıplak Babalar
Çıplak BabalarMargit Schreiner · Yapı Kredi Yayınları · 202440 okunma
Reklam
175 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
·
20 günde okudu
Keyifli bir hikâye derlemesi fakat Ramazan’la ilgisi yok.
Kitabı alırken beklentim; Rumeli’de eski zaman ramazanlarına dair bir şeyler okuyabilmekti. Ancak kitabın ilk öyküsü bir Ramazan döneminde geçtiği için kitaba adını vermiş muhtemelen, gerisi normal sıradan öykülerdi. O dönem (kitap 1898’de yazılıp 1922’de basılıyor) yaşanan gündelik hayata, insanların giyim-kuşamlarına vs. dair çok güzel gözlemler için okunabilir. Hatta Irz isimli öykünün başlangıcında; hikâyenin kahramanlarından birinin evinin sofasında gün içersinde nasıl vakit geçirdiğini anlattığı 2 sayfa var ki, o karakterle o sofada demleniyorsunuz okurken. Çeviri de o açıdan çok doyurucu, hiçbir anlamsızlık veya kopukluk yok. Sadece isminden dolayı beklenti varsa ondan vazgeçip normal bir öykü kitabı olarak okuyun.
Rumeli’de Ramazan Geceleri
Rumeli’de Ramazan GeceleriBranislav Nusiç · Kapra Yayıncılık · 202133 okunma
272 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
“Ne yazsa okurum” dediğim ve kitaplığımda ayrı bir köşesi olan iki yazardan biri olan İskender Pala’nın son kitabı. Evet, sahiden ne yazsa okuyorum ama son birkaçında olduğu bunda da diyaloglar çok sûnîydi ve genel anlamda kaba tabir için özür diliyorum ama ‘sarmayan’ bir kitap oldu. Hikâye güzeldi aslında başlarda, kurgu daha sağlamlaştırılsa su gibi akıp gidebilirdi ama seçilen isimlerin yapay ve komik oluşu, diyalogların aşırı tiyatral oluşu biraz okumayı zorlaştırdı. Yalnız tarihi kurgu romanları seven lise-üniversite yaşlarındakiler için biçilmiş kaftan. 17-20’li yaşlarda okusam bayılırdım. Şu an daha doğal, yazarın kendini göstermek için çabalamadığı, ne alaka dedirtecek bilgileri sırf bildiğini göstermek ve illa okuyucuya wikipedi bilgilerini acayip diyaloglara kararak aktarmak için uğraşmadığı, tam olarak hikâyeyi bir kenardan izlediğinizi hissettirecek kadar gerçekçi kitaplar benim için daha tatmin edici. Aşk Hikâyesi’nde de bazı satırlarda ağacın altında Bahşı’yla birlikte etrafı gözetlediğimi, camiinin temel atımını izlediğimi, şehzadelerin matrak oyununu izleyip heyecanlandığımı hissettim evet ama kurgu çok kopuk ve zayıftı. Neyse, yine de ne yazsa okuyacağımdır. :)
Aşk Hikayesi
Aşk Hikayesiİskender Pala · Kapı Yayınları · 20231,869 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
404 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
·
47 günde okudu
Müthiş bir başlangıçla Baldassare Embriaco’nun ardında dörtnala bir yolculuğa çıktığımı ama yolun yarısında biraz yolların sapmasını ve sonunda duvara çarparak bitişi hissettiğim bir roman. Hep o coşkuda sürecek sanırken 3. Defterden(spoi olmasın ama Sakız Adası’ndan sonrası diyeyim) sonrası inanılmaz boğucuydu. Amin Maalouf severim ama aşırı
Yüzüncü Ad
Yüzüncü AdAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 20186,9bin okunma
167 syf.
6/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Sık sık Amin Maalouf’un yazdığından şüphe duyduğum bir kitap oldu. Güzel başladı fakat sonrası alelacele, öylesine yazılmış ve yazara bıkkınlık gelmiş de bir an önce bitsin diye baştan savılmış gibiydi. Zîrâ bu kadar güzel bir konuyu, karakterleri ve durumları irdelemeden hiç etmiş nedense. Aşırı hızlı bir zaman akımı söz konusu. Ne ara hastalandı, kız ne ara 20 oldu…Işık hızında okuyoruz yarısından sonrasını. Mekân desen harika bir rota üzerinde ilerliyor örgü ve Beyrut’tan, Paris’ten, Adana’dan okuyucuya pencereler açsa inanılmaz lezzetli ve okuru mutmain edebilen doyuruculukta nefis bir kitap çıkacakken baharatı, tadı tuzu eksik yemek gibi… Bir Afrikalı Leo, Arapların Gözünden Haçlı Seferleri değil. Çerezlik bir kitap olmuş ve buna rağmen yine de beni düşündüren, altını çizdiğim satırlar oldu. Etkilendiğim noktalar tamamen kişisel yaşamımda benzer durumlar yaşayıp, satırların o hassas uçlara dokunmasıyla ilgiliydi. Aslında muhteşem bir konu çok yüzeysel, birine sanki kitabın aslı varmış da özetini anlatır gibi yazılmış. Daha iyilerini yazmıştı, o yüzden hayal kırıklığı. Okumaya yeni başlayanlar içinse yazarla ve kitap okuma alışkanlığıyla tanışmak için güzel bir basamak.
Doğunun Limanları
Doğunun LimanlarıAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 199832,6bin okunma
Reklam
Reklam