Bin yıl önce Ezop’un bir alegorisinde ima ettiği türden bir rahatlamadır bu: daima kendisinden büyük ve güçlü hayvanlardan kaçış halindeki mahzun ve umutsuz bir tavşanın, kendisinin yaklaşmakta olduğunu görür görmez panik halinde bir korunak bulmak için kaçmaya başlayan bir kurbağayı fark ettiğinde hissettiği teskin olma ve memnuniyet hissi.
Kamu vicdanı, paketinden bir Maltepe çıkarıp yaktı, burun deliklerinden havaya dağılan dumanın arkasından topluluğu şöyle bir süzdü ve merakla beklenen kanaatini açıkladı: “Hadi siktirin gidin o zaman.”
Ama bir de kalbi var. Şimdi benim şanzımancılıktan gelen alışkanlığım var amirim, şanzımanın sesini dinlerim sorun var mı diye, varsa bir arıza şıp bulurum sesinden. Bununda kalbini dinledim birkaç kez, çok güzel atıyordu amirim.