Değişime karşı değiliz yeter ki ucu bize dokunmasın.
Değişime tabi olmak, değişimin suyuna gitmek değil. Burada söz konusu olan değişimin doğru algılamak ve bu değişimin süreçlerini, kendi sistematiğini doğru şekilde anladıktan sonra sabitelerinizi devreye sokmaktır. Bu konudaki sabiteleri tabii ki yük olarak görüyor değiliz. (Necdet Subaşı)
Sayfa 1.18Kitabı okuyor
Değişim ancak içeriden açılabilen bir kapıdır.
Değişim aslında özü itibari ile bizim için nötr bir kavramdır. Olumluya doğru bir gidiş, bir değişim söz konusu olabileceği gibi, olumsuz yönde çürüme de söz konusu olabilir. (Enes Kabakçı)
Sayfa 1 - Söz: Terry NeilKitabı okuyor
Reklam
Dünyayı değiştiremiyorsan, dünyanı değiştirirsin.
Sabit ve değişken bize zıtları ifade ediyor. Zıtların geriliminden doğan bir varoluşu ifade ediyor. Varlığın bir anlamda mevcudiyeti sabit ve değişken arasındaki gerilimden ortaya çıkıyor. Dolayısıyla sabit ve değişken ifadelerini kullandığımızda gündüzle gece, acıyla tatlı, siyahla beyaz, varlıkla yokluk, hayırla şer gibi zıtlıklar dikotomisini (ikileşim) aklımıza getiriyoruz ve böylece bize çok geniş konuşma, tartışma imkanı verecek bir eksen gibi gözüküyor. (M.Emin Özafşar)
Sayfa 1 - Söz: Stefan ZweigKitabı okuyor
Âminn +2
Ey kalpleri çeviren Allah'ım! Kalbimi dinin üzere sabit kıl
Sayfa 100
Vücudunuzda bol D vitamini olsa dahi kalsiyum emilimi pek iyi değildir, üstelik yaşlanmaya birlikte gittikçe bozulur. Bağırsaklarımız gıdalardaki kalsiyumu ayrıştırmada o kadar beceriksizdir ki vücudumuz kemiklerden kalsiyum çekmeye mecbur kalır. Bu strateji yıkıcı sonuçlar doğurur. Sabit bir kalsiyum ve D vitamini takviyesi yapılmadığı takdirde çoğu insanın kemikleri altın yıllarında osteoporoz nedeniyle kırılgan hale gelir.
Sayfa 68
Eğer bahçede sabit duran bir çiçekseniz, bir gün elinde makas ve testere benzeri küçük bir aletle yanınıza gelen korkunç bir insanla karşılaşabilirsiniz. Bu kişi kendisine “çiçek aranjman ustası” diyebilir.
Reklam
1.000 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.