Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.24
kalpkıran
kalpkıran
@sadakatorkidesi
422 okur puanı
Kasım 2021 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitaplar
Okuma Hedefleri
Selam!
Çok fazla yazmak istediğim bir incelemeyi yazıyorum sonunda. Gecenin Hikayesi Serisi beni çok içine çeken ve gerçekten uzun zamandır okuduğum en kaliteli kitaplardan biriydi. Bu incelemeyi çok isteyerek yazıyorum çünkü bu kitabı bence bu incelemeyi gören herkes okumalı. O zaman başlıyorum.
Bu kitapta farklı çeşit insan görünümlü canlılar var. Avcılar, Soğuklar, Gölgeler, Yıkıcılar ve Yağmacılar. Bunların bazı temel amaçları var. Avcıların temel amacı, tehlike arz eden Soğukları öldürmek. Soğukların da amacı kendilerine tehlike arz eden her canlıyı öldürmek.
Maya Efnan'ın kuzeni de bu Avcılardan biri olmak için çabalıyordu. Çünkü öyle biliyorlardı. Ta ki; Maya Efnan Avcı seçilene dek. Maya kendini bir anda hiç bilmediği bir karmaşanın ortasında bulur. Ve Maya artık Avcıların yetiştiği akademinin içindedir. Bayan Armi oranın lideridir. Ve Bayan Armi ona onu takip etmesini söyler. Yan tarafta da bir orman vardır. İçgüdüleri Bayan Armi'nin arkasından gitmeyi değil de ormana gitmesi gerektiğini fısıldamıştır kulağına. Ve ormandan sonra hiçbir şey asla normale dönmemiştir.
Kısaca konusu buydu. Tabii ben biraz uzattım ama olsun. Bana göre hayatımda okuduğum tüm kitaplar Gecenin Hikayesi Serisi kadar güzel değildi. Eğer okumaya karar verdiyseniz iyi okumalar diliyorum sizi çok güzel bir macera bekliyor olacaktır. Şimdiden iyi okumalar. :)
Şok...
Tek kelime ile hissettiğim şoktu.
Nasıl başlayacağımi bilmiyorum... Geçmişi ile alakalı hiçbir şey hatırlamayan Minel, geçmişinin içinde olan Korel ile tanışır ve hikaye başlar.
Korel, onun geçmişine ışık olmaya başlar yavaş yavaş.
Devamı spoiler içerir
Korel gerçekten bana aşırı şok yaşattı. Dedim ki son ana kadar, "Korel değildi." dedim. Bütün hayallerim yıkıldı. Daha üçüncü kitabı okumadım ama korkuyorum olacaklardan.
9 puan niye verdim, şimdi bunu açıklayacağım.
Korel'e biraz sinir oldum. Hatta bayağı. Ama onun dışında çok iyi bir kitaptı. Konusu olsun, anlatım dili olsun çok hoşuma gitti.
Merhabaa! Size bugün okuduğum en iyi fantastik olan, ki okuduğum tek fantastik ama olsun, İçinde Bir Sen kitabının üçüncü kitabı olan Yehmum kitabı ile karşınıza geldim.
Kısaca özetini yazmaya çalışacağım:
Mahinev babannesinin verdiği bir kitap ile hayatı epey değişime uğruyor. Bu kitabın kapağını açtığında kendini başka bir evrende bulur. Uyandığında kendini hiç duymadığı, dünyada olmayan bir ülkede Mavi Yaka'nın Varta şehrinde bukur. Bu evrenden olmadığını kimseye kanıtlayamaz.
Bütün bunlar ile uğraşırken kendi gibi dünyadan gelen İbrahim ile tanışır. Bu şehre neden geldiklerini çözmeye çalışırlar ve o sırada buradan biri ile bağlandıklarını öğrenirler. Ve o bağlandığı kişi ölürse buradan gidebileceklerini. Ve o kişiyi aramaya başlar.
Bu ilk kitabın konusu. Üçüncü kitabın konusunu anlatırsam çok alakasız olduğu için kafanızı karıştırabilirsiniz. Şimdi kendi fikrime geliyorum.
Tabii ki de en sevdiğim karakter Efken'di ama İbrahim de en az onun kadar güzeldi. Kendimi benzetmekten çekinmediğim tek karakter. Hem komik hem de Efken'e yanaştığı için (Yanlış anlamayın onun bir sevgilisi var zaten. Çok yakışıklı olduğu için onu sinir etmeyi seviyor. O yüzden şakasına aşıkmış gibi yapıyor.) kendime çok benzetiyorum. Onun dışındaki karakterlere gelecek olursam herkes kendi özünü bulması çok hoşuma gitti. En çok da Mahi'nin. Çünkü bana göre merhametsiz bir kraliçe. Bunu söylememin nedeni herkes ona bu kadar merhametli olursa kraliçe olamayacağını söylüyordu.
Kısacası kitap 10/10 du. Kesinlikle öneriyorum.
Okur Takip Önerileri
Drew'im ya......
Bunu dediğim için inşallah tuğba beni ölmekten beter etmez ama çok iyi ya Drew. Küçük bir aşk kokusu aldım aramızdan.
Neyse incelememi yazayım spoilersız yazacağım.
Namı değer Gölge birinden Yeşil diye birinin kalbini ister. (bir şekilde alıyo-)
Bunun için Ötanaziye giden Gölge kurbanını bulup öldürmesi laım. Kısaca konusu bu ben konu yazmayı bek beceremedğim için kısaca yazdım. Daha detaylı isterseniz #176234482 bu linkten ulaşabilirsiniz. Şahsen incelemesini çok beğenmiştim.
Kendi düşüncelerim buraya sığmayacak kadar az ama kızı sevemedim nedense ben mücadeleci kızları severim ve bu kız yaşamak için hiç uğraşmıyordu ama Drew'im>kitabın konusu. Şahsen direkt kitabın konusu Drew olsa okurdum yani
Ateşpare-1
Selammm.
Kesinlikle bu kitabın incelemesini yazmam gerektiğini fark ettim. Çok iyiydi. Sadece biraz vahşet içeriyor. Yani herkesin kaldırabileceği bir kitap değil.
Ben vahşeti severim hoşuma gider. O yüzden cinayet ile alakalı kitaplar alıyorum ama bu böyle kitapların kötü olduğu anlamına gelmiyor.
Gerçekten çok iyiydi. V, kiralık bir katil. Para ile kötü adamları öldürüyor. Kadınlara ve çocuklara zâfı var ö yüzden onlara dokunmuyor.
Bu adamlar aşırı kötü adamlar. Hepsinin tonla suçu var. Yani V aslında kötü değil.
Bir gün Ateş Alanguva'yı öldürmek için ona görev gelir ve hikaye burada başlar.
Gerçekten acımasız bir kız ama böyle güçlü olması aşırı hoşuma gitti. Kendini koruyabilen kızlar hep idolum olmuştur. V aşırı güçlü ve zeki bir kadın. Ne yapacağını bilen bir kadın ve gerçekten büyük idolum.
Dediğim gibi kitap her yaş kitlesine uymuyor. Onun dışında benim yaşımdakiler bile bunu okurken kötü olabilir. Kan ve bu tür kötü şeylere dayanamayan varsa okumamasını tavsiye ederim. Ama bunları sorun etmeyen kişilerin okumasını kesinlikle tavsiye ederim.
Gerçekten incelemeyi hak ettiğini düşünerek yazmaya başlıyorum.
Kesinlikle çok güzel bir kitaptı. Ama kendi fikirlerimden önce kitabın konusunu bakalım.
Konu anlatma işinde berbatım ama olsun.
Spoiler içermemektedir. Rahatlıkla okuyabilirsiniz.
Yosun, bir gün intihar etmeye çalışırken kapı alacaklı gibi çalmaya başlar. Tehlikeli işlerde yüzen Özgür namî değer Dağınık Saç'ın peşine takılır Yosun. Özgür ne kadar onu bırakmaya çalışsa da bırakmaz Yosun.
Açıkça söylemek gerekirse çok aşk kitabı değildi. Daha çok dram vardı bana göre. Az kalsın ağladığım kitaptı. Neyse ki gözlerim bile dolmadan bu kitabı da atlattık.
Arada gerilim de oluyordu ama çok azdı. Gerilim sahneleri çok hoşuma gitmedi ama kitap gerçekten güzeldi.
Bu kitapta çok alıntı yoktu. Ama bir alıntı o kadar güzeldi ki duygulandım resmen.
"Sakın âşık olma. Âşık olacağına, sarhoş ol. İkisi de aynı oranda çarpıyor adamı. Hem ayıldığında içki hâlâ yanında oluyor. O ise gidiyor..." #176420873
Bu kitaba herkes kötü yorumlar söylemiş ama cidden çok iyi bir kitaptı. Onlara bakarak hemen kalıp yargılarınızı çıkarmayın.
Özgür çok iyiydi. Rahat bir insan. Aslında çok fazla söylemek istediğim şey var ama size sürpriz olsun diye hiçbir şey söylemeyeceğim.
Umarım incelememe bakıp da okursunuz. Okuyanlara ve okuyacaklara iyi okumalar diliyorum.
Verem Nidahen
Selam. Yine Beyza Aksoy ve kötü sonlarıyla beraberiz. Bugün de Kayra ve Liva için yakıyoruz. Bu konuyu birazdan detaylıca anlatacağım. Orası spoilera girecek. Spoi yemek istemeyen okumasın.
"Verem Nidahen, birini öldürüp mezarının üzerine çiçekler dikmek, demekmiş." #175515364
Şimdi baştan böyle güzelce bir sinir çıkartayım. Pars'a gıcık oldum başta.
"Söz... Pars Sözü." demişti ya. #175486431
SPOILER HEM DE COK BUYUK OKUMAYAN OKUMASIN!
Evet İrem öldü. Kalp krizinden. Tabii kalbi iki kişinin ölümünü kaldıramadı. Hepsi Naz'ın suçu. Nefret ediyorum o kızdan ya. Defolsun.
Pederin Liva'nın babası çıkması. Liva'nın annesinin ölmemiş olması ve abisinin olduğunu öğrenmesi. Valla ben daraldım okurken ya.
İyi ki de Liva ve Pars ilişkisi görüyorduk arada da mutlu oluyordum. Sonrası kriz ve daralma çünkü.
Ama en çok Nil ile Pamir'in mutlu olduklarını gördükten sonra rahatladım.
Bayanlar ve baylar. Dikkat edin. Göz kamaştırıcı biri geliyor. Bayanların sevgilisi ve mükemmel bir insan... Varis Adinn!
Gri gözlerine kurban olurum ben onun. Onu görmek için bu kitaba başladım aslında ama Pars da fena değil. Pamir ve Varis kadar olmasa da.
Kısaca kitap çok güzeldi hele ki Varis'in olduğu birkaç sayfa. Ma ma miaa!
Açık Yaralar ve Dikiş İzleri
Allahım!
Ben Pamirimim derdindeyim.
Yaaaa tekrar kavuşmuşlar. Neyse bu kitap Siyah Kuğu değil. Açık Yaralar ve Dikiş İzleri.
"Yaraları kapatmak yerine açıkta bırakırsan insanların ellerine kolayca mikrop kapmanı sağlayacak yegâne silahı vermiş olursun. Zehirli iğneyi. İğne asla zehre batırılmamıştır, onu tutan insanlar zehirlidirler. Sonra dikiş izi kalır. O iz geçmiyor." #175255630
Bu söz benim için en güzel sözdü diyebilirim. Aslında her şeyi açıklıyor. Kitabın konusunu da açıklıyor.
Sonunda Liva o dosyada ne olduğunu herkese söyledi. Orada Pars'ın şoku bir daha görülmez yani.
Kitap çok güzeldi. Aşırı beğendim. Okuyun. Bunu gören herkes okusun. Çünkü aşırı beğendim.
Yabancı-Şahmeran
Selammm. Yine taş gibi bir erkeğin olduğu kitaptan devam ediyoruz.
Bu kitabın konusu kısaca,
Ediz, babasının intikamını almak için harekete geçer. Bunun için de masum olan kişiden çıkarır acısını. Babasını öldürenin kardeşinden. Yani Doğa Güngör'den
Kendi şahsi fikrim ise,
Bence güzeldi ama erkeğimiz çok kabaydı. Tabii sonlara doğru sanki biraz aşık olduğunu açık etti gibi geldi. O kısmı çok sevdim. Okuyun kesinlikle. Bazı yerlerde sinir krizi geçirmiş olabilirim ama olsun güzeldi.
03:03 Dolunayda Açan Çiçek
Şaka. Bu bir şaka olmalı.
Kendi fikrimden önce konusu vermek istiyorum. İlk konusu sonra nasıl psikolojim bozuldu onu anlatayım.
Bir anlaşma yaptığı mücevher tasarımcısı Ayza, hayatı Çiçek'e sevdirebileceğine inanıyordu amazamanla Çiçek'le hayattan nefret etmeyi öğrenmeye başlayacaktı. İkisi de bu anlaşmada kendi oyununu oynuyor ama hiç kimse kimin kazanacağını bilmiyordu.
Allah. Belanı. Versin. Sedef'e dönmeme az kaldı. Yaa insan neden kötü sonlu kitap yazar. Kabal'da huy falan mı bu? Ne? Ağlatmayı beceriyor ama.
SPOİLER IÇERIR BUNDAN SONRASI!
Çiçek, Şimal kendisine benzemesin diyeonu kurtarmaya çalışırken ölüyor.
Son sözleri,
"Aldın. Artık acımıyor. Artık gerçekten eve dönüyorum."
Oldu.
Son hareketi ayağını üç kere birbirine vurmaya çalışarak oluyor. Tabii gücü yetmeyip iki kez vurduğunda ölüyor.
SINIRLERIM BOZULDU YA. NASIL OLUR. ONLAR MUTLU OLMALILARDIIII!
Gençlik Serisi 3. kitap: 02.02 Ayçiçeği Karnavalı
Merhaba direkt incelememe başlıyorum.
Kitabın konusu;
Dolunay yıllar sonra bulduğu ikiz kardeşi için çok heyecanlıdır. Ancak dış görünüşleri ne kadar benzese de büyüttükleri hayaller birbirinden çok farklıdır. Yaşamları hakkında hiçbir şey bilmeyen iki kardeşin hayatı, bordo bir sırt çantasıyla geri dönülemez şekilde değişir. Bir süre, kardeşinin tahmin ettiğinden daha zor olan hayatını yaşamaya karar veren Dolunay, kendini bambaşka bir dünyaya savrulmuş bulur. Burada tanık olduğu fedakârlıklar, dostluklar ve yüreğinde ilk kez beliren aşk kıvılcımı onun için zamanla bir karnavala dönüşür.
Kendi fikrim ise;
Aşırı beğendim. Çok Güzel bir kitaptı. Bir de Dolunay ile Çiçek'in böyle karmaşa yaratması. Ma ma mia!
Tadından yenmedi gerçekten. Doğukan biraz olayı dramatize etmeyi seviyor. Bir ona sinir oldum herhalde. Her şeyi dramatize ediyor falan. İyy!
Merhaba direkt başlıyorum. Ama ilk önce sevdiğim alıntıyı koyacağım.
“Söylesene kimsin sen?”
“Bugün de adımı sen koy.”
“Rüzgar olsun.”
“Neden Rüzgar? Bütün sıkıntılarımı üzüntülerimle birlikte alıp götürsün diye mi? Öyleyse senin de adın Deniz olsun bugün, yüksek sesle söyleyemediğin her şey bir dalganın içine karışıp kıyıya vursun artık
Selam hemen incelemeye geçeceğim.
Konusundan başlayacağım.
24’üncü yüzyılda geçen Fahrenheit 451’de toplum yaşamı, skolastik düşüncenin hakim olduğu Orta Çağ’la büyük benzerlik gösteriyor. Bradbury, kitabına yönelik yaptığı açıklamalarda romanı yazmaktaki amacının, televizyonun okumaya olan ilgisini körelttiğini vurgulamak olduğunu dile
uzun oldu ama okuyun lütfen
Merhaba direkt incelememe başlayacağım.
Konusundan başlayacağım.
İngiliz Dili ve Edebiyatı okuyan Nazlı ve Ezel, Jane Austen üzerine ortak bir ödev hazırlamak zorunda kalırlar. Ancak bu ödev zamanla Nazlı'nın hayatının ödevi olmaya başlar. Ona kimse yardım edemez. Ancak kendisi yardım edebilir.
Şimdi kendi yorumuma geçeceğim.
Şöyle ki Nazlı'yı başlarda egoist, kaba, bencil biri zannediyordum. Bunu şımarıklığına yormuştum. Ama ön yargıları kırmamız gerektiğini kitabın sonunda anlıyoruz zaten. Ezel'e böyle davranması çok sinirime gidiyordu. Diyordum ki neden? Sonra geçmişi falan işin içine girince anladım ki haklıymış. Yani ilk başta Nazlı'ya az küfür etmedim değil o yüzden özür diliyorum Kabal'a ve Nazlı'ya. Tavsiye edebileceğim hoş bir kitaptı. Kapağı falan da hoşuma giden kitaplardan biriydi. Kesinlikle okuyun demiyorum ama okuyun. Sonlara doğru bir ağladım ama hakkını vermek gerekiyordu.
Ever, evet, evet!
Akif bana evlenme teklifi etseydi keşke.
Ama çok güzeldi.
Çok masum bir aşk bu. Çok sevdim. Kelimelere sığmıyor. Kesinlikle okuyun. Anlayacaksınız zaten.
