Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

adın soyadın

adın soyadın
@sayfaiptal
28 okur puanı
Şubat 2021 tarihinde katıldı
Siz hiç kâğıt kullanmadan mektup yazdınız mı? Yazdıktan sonra bir an önce silinsin diye... Siz yazdığınız her mektubu kendinize yolladınız mı hiç? Ben her boşluğumda zihnimde yazarım mektuplarımı.
Reklam
Sen olabildiğince başkalarının imtihanı olma, sen çektiğini düşünsen bile acılarını senden daha iyi bilen var, şahdamarından bile sana yakın olan. Sen öncesinde de, şu anda da ve sonrasında da O'nundun, O'nunsun ve O'nun olacaksın. Allah'a havale et ve üzerine aldığın yüklerden kurtul. Allah var, gam yok...
Herkes kendisini mutlu etme çabasında. İlişkilerde acı aşaması, ilişkiye karar verdiğimiz anda başlar. Çünkü ilişkinin güzel yanlarıyla beraber sorumlulukları da vardır. Hem kendini hem de partnerini düşünmen gereken bir süreçtir. O ana kadar baş vurmadığın kadar empati becerisi ister. Bu sancılı süreçte erkeklerin özgürlük alanları kısıtlandıkça kadınların özgürlük alanları artmaya başlar. Erkek her yerde rahat rahat gezme, istediği gibi takılma, ulu orta konuşma gibi eylemlerini azalttıkça, kadın kendisini güvende hissettiğinden daha sağlam adımlar atmaya başlar. Çünkü artık güveneceği adam yanındadır.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Acele yaşıyoruz her şeyi. " Samimiyet Ve İnsanlık " Trafiği gibi kalpleri de sıkışık dünyanın. Arkadan korna çalan araç gibi yürekkerimiz. Acele et diyoruz. Çabuk say beni, sev, hatırla ve ilgi göster. Acelem var diye makaslara giriyoruz. Ne samimiyet kemerimiz takılı ne de iyilik sinyali veriyoruz. Ne empati aynalarını kullanıyoruz ne de öfke frenlerine basıyoruz. Ayağımız ego gazında, tüm bencil viteslerimiz hep ileri. Statü arabalarının kıskançlık modellerine biniyoruz. Plakada adımız yazıyor. Yolumuz İNSANLIK. Sürekli kaza yapıyoruz. Blanço ağır: İnsanlık öldü, Umutlar yaralı.
" Eğer geleceğin resmini canladırmak istiyorsan gözünde, bir insan yüzü ezen, sonsuza dek ezen bir çizme düşün. "
Reklam
" Peki bu nasıl olabildi? " diye sordu " Böyle şeyler öyle aniden, birdenbire olmaz ki, gelişmeleri için uzun bir süreye ihtiyaçları var ve böyle bir şey olacağına dair işaretler de olur. "
Ben hâlâ anlayamıyorum, insan tehlikesini bile bile bir suç işedikten sonra onu itiraf cesaretini nasıl gösteremez. İtiraf karşısındaki bu küçük korkuyu, ben her suçtan daha zavallı buluyorum.
Ah! Başım çok perişan, Duygu ve yürek perişan! Bitti artık huzurum, Gitti elimden sükünum, Onu nerede bulurum?
Yoklansın kafası mezarda her ölenin. Farkı var mı bakalım, hükümdarla kölenin?
Mutluluğun ve rahatın kıymeti nedir? Hz. İbrahim: Murluluk; çalışmak, kazanmak ve kazancını kendi gibi olanlar ile paylaşmaktır. Hz. Musa: Mutluluk; benliğini fravunun tutkularından ve hırsından kurtarmaktadır. Hz. Adem: Mutluluk; Şeytana uymamak ve Havva'ya kanmamaktır. Konfüçyüs: Bir tencere pirinç pilavına bütün lezzetleri sığdırmaktır. Eflatun: Mutluluk; her zaman yücelikleri düşünmektir. Aristo: Mantık! İşte mutluluk! Zerdüşt: Mutluluk; karanlıkta kalmamaktır. Brahma: Mutluluk mu? Herkesin fikri ne ise onun tam tersidir.
Reklam
Mideniz mi rahatsız efendim? Hayır. Yüreğimden rahatsızım.
Önümde ya dünya yok olacak ya da sen çaysız kalacaksın diye iki seçenek olsa, ben çay içmeyi tercih ederim.
"Yalan" denilen adise üçe ayrılır. 1: Düpedüz ve art niyetle uydurulan büyük harfli yalanlar. 2: Karşısındakini kırmamak için söylenen mini minnacık yalancıklar. 3: Birde biz kadınların inanmayı sevdiği tuhaf yalanlar... Birincilerin rengi çamur kahvesidir, boz bulanık. İkincilerinkş malum, toz pembedir. Üçüncü kümedekiler ise kristal damlasıdır, kırar, çarpıtarak yansıtır. Bir bakarsın ebemkuşağı, bir bakarsın her nevi tondan azade. O kadar oyuncu öyle avare.
Onlara diyoruz ki: Koy o ekmeği geri. Biz daha onurlu daha eşit ekmek vaat ediyoruz. Niye inansın? İnsanlık tarihinde bir kere bile eşit dağıtılmış mı bu ekmek?
94 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.