O kadar doğru bir söz ki, cesaretle söylenmesine gerek yok.
O kadar dokunaklı bir olay ki, güzel olmasına gerek yok.
O kadar gerçek ki, sahici olmasına gerek yok....
Peki neydi Şibumi?
Bilgiden çok anlayış, ifade dolu bir sessizlik, kendini kanıtlama gereği duymayan bir alçakgönüllülük..
Sanatta, zarif bir basitlik...
Büyük ruhsal rahatlıktır ama pasiflik değil...
İnsan kişiliğinde ise, hakimiyet peşinde olmayan otorite...
Öyle bir kitap ki Şibumi,
Konunun akıcılığı ve yüksek enersisi ile elinizden bırakamayağınız,
Öğretileri ile sizi olduğunuz yerden alıp yukarılara taşıyacak,
Karakterleri ise üzerinizde oldukça derin izler bırakacak...
Nicholai Hel; yarı, yarı Alman asıllı, koyu bir Amerikan düşmanı. Şanghay'da doğmuş, bir Japon generali tarafından büyütülmüş. 'Go' oyununu öğrenmiş, Bask dili dahil yedi dili ana dili gibi konuşuyor. Yakın algılama tekniği sayesinde fotorafı bile çekilemiyor. Uzun süre terörist avcılığı yapmış, silahı ise elleri...
Hani anlatılmaz sadece okunması şart olan kitaplar vardır ya, işte Şibumi de öyle bir kitap. Eğer bir dostunuza kitap hediye etme niyetiniz varsa, işte o kitap Şibumi'dir..
Son söz kitaptan:
Terbiye her zaman için merhametten de, sadakatten de güvenilir bir şeydi. Tıpkı hak yemenin, karşındakine eşit şans tanımanın, adaletten önemli olması gibi.
Kitap kokusu eksilmesin, elinizden ve tabii evinizden...