Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yoye

Yoye

Yoye

, bir kitabı okumaya başladı
Sevme Sanatı
Sevme SanatıErich Fromm
8.4/10 · 18,6bin okunma
Reklam
Hiç kimse havaîliğe hemen ulaşamaz. O bir ayrıcalık ve bir sanattır; her tür kesinliğin imkânsız olduğunun farkına varan ve kesinliklerden tiksinen kimselerdeki yüzeysellik arayışıdır; doğal bir şekilde dipsiz oldukları için hiçbir yere götüremeyecek uçurumlar dan uzağa kaçıştır.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
64 syf.
·
Puan vermedi
·
222 günde okudu
Tembellik Hakkı
Tembellik HakkıPaul Lafargue
7.3/10 · 10,2bin okunma
Reklam
Ama yurttaşların mallarına el sürmekle kalmayıp onları köleliğe de sürükleyen kimseye bu çirkin adlar verilmez. Yalnız kendi yurttaşları değil, eğriliği sonuna vardıran bu adamı bilen herkes, ona muradına ermiş mutlu adam der.
Bilimsel düşünce ölçülüdür, deneycidir; parçalara dayanır; bütün gerçeği bildiğinizi tasarlamaz, en iyi bildiği şeyin bile bütünüyle gerçek olduğunu ileri sürmez. Her öğretinin er geç düzeltilmeyi gerektireceğini, bu gerekli düzeltmenin de bir araştırma, tartışma özgürlüğü istediğini bilir. Ama kuramsal bilim, bir bilimsel teknik çıkarmıştır ortaya; bu bilimsel teknik, kuramın deneyselliğinden yoksundur. Çağımızda görecelik kuramı, kuantum kuramı fizik alanında bir devrim yaratmıştır,ama eski fiziğe dayanan bütün buluşlar yine geçerliktedirler. Elektriğin endüstriye, günlük yaşama uygulanması -bu arada güç merkezleri, yayın, aydınlanma- Clerk Maxwell'in altmış yıldan daha fazla bir süre önce yayımlanmış yapıtına dayanmaktadır; bugün, bildiğimiz gibi, Clerk Maxwell'in görüşlerinin birçok yönlerden yetersiz oldukları ortaya konmuştur, ama bu buluşların hiçbiri önemini yitirmemiştir. Dolayısıyla bilimsel teknikten yararlanan uzmanlar, öte yandan da bu uzmanlardan yararlanan devletler ile büyük ortaklıklar, bilim adamınınkinden apayrı bir tutumu gereksinmektedirler, sınırsız bir güç duygusuyla, kibirli bir kesinlik duygusuyla, insanı bile bir gereç gibi kullanmanın hazzıyla dolup taşan bir tutum. Bilimsel tutumun tam tersidir bu, ama bunun, bilimin yardımıyla ortaya çıkmış olduğu da yadsınamaz.
Sayfa 148Kitabı okudu
Ahlak politika ile çok yakından ilgilidir: Birtakım insanların ortak isteklerini, bireylere aşılama çabasıdır; ya da tam tersine bireyin, isteklerini çevresindekilere aşılama çabasıdır. Bu ikinci durum ancak, bireyin istekleri toplumun ilgilerine açıktan açığa karşıt değilse gerçekleşebilir; bir hırsızın, insanları, kendilerine iyilik ettiğine inandırması görülmüş şey değildir, ama güçlü zenginler buna yelteniyorlar, başarıyorlar da üstelik.
Sayfa 138Kitabı okudu
Kişiliğin esrarlı, karmaşık olduğu yolundaki inancın bilimsel bir dayanağı yoktur, üstelik bu inanç yalnız, bizim insan olmaktan dolayı duyduğumuz böbürlenmeyi okşadığı için benimsenmektedir.
Sayfa 123Kitabı okudu
Gövde konusu ile istem kuramına dönelim: İsteklerimizin birtakım nedenlerden doğduğu her zaman için apaçık bir şeydi; ama dini savunan filozoflar bu nedenlerin, fizik dünyasının öbür nedenlerinden apayrı olarak, zorunlu sonuçları gerektirmediklerini ileri sürdüler. En güçlü itkilere bile istemle karşı koymanın hiç de zor bir şey olmadığını savundular. Bundan dolayı, tutkulara kapıldığımız zaman davranışlarımızın özgür olmayacağı düşünüldü; çünkü bir nedeni vardır tutkuların, ama kimi zaman "us"un, kimi zaman da "vicdan" adı verilen yetinin gösterdiği yolu izlemek gerçek özgürlüğe götürür bizi. Bu durumda, isteklere uymanın karşıtı olan "gerçek" özgürlük, töre yasalarına uymak anlamına geliyordu. Hegel'ciler daha ileri bir adım atarak töre yasalarını Devlet yasası ile aynı saydılar, "gerçek" özgürlük polise boyun eğmek oldu böylece. Hükümetler bu öğretiyi pek beğendiler.
Reklam
Salt kişisel bir din, bilimin aykırı sayacağı kesinlemelerden kaçındığı sürece en bilimsel çağda bile hiçbir zaman yadırganmaz.
161 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.