"Coğrafya kaderdir." der Ibni Haldun 1389 senesinde. Arz-ı kürenin en ihtişamlı, en gerçek lafıdır. Mukaddime'de geçer. Yani der ki, ırk diye, milliyet diye birşey yoktur. Coğrafya vardır. Yani der ki, güneş kime daha çok vurursa o kavruk olur, güneşi az gören beyaz kalır. Yani der ki, başka diyardan birini yargılamadan, onun coğrafyasında kendiniz doğmuş gibi düşünün. İbni Haldun bunu beyan ettikten yaklaşık 400 yıl sonra ademoğlu farklı diyarlarda doğduğu için birbirini katletmeye başladı. Farklı diyarlarda doğduğu için diğerlerini hor görmeye, kendini üstün tutmaya başladı. "Nerelisin?" sorusu literatüre girmiş en ayrılıkçı, en bedbaht sorudur. Ha soran olursa, ben dünyalıyım.
Popüler kültür öyle berbat birşeydir ki, Müslüm filmini izledikten sonra Kıvanç Tatlıtuğ gibi adama, aynada baktığım yüze küskünüm, şarkısını dinlettirir ve bunu paylaştırır.
Bunun içindir ki çok satanlar listesindekileri değil, iyi kitapları çok okumalıyız.
Ben, herhangi bir tarikatın sözcüsü değilim.
Derslerimde de, konuşmalarımda da tekrarladığım ve darağacına kadar tekrarlayacağım tek hakikat:
her düşünceye saygı.