“Sevgilim bana seslendi ve kışın bittiğini söyledi. Güvercinler geri döndüler
Elmalar çiçek açtı
Kapıdayım,vakit sabah ve çiğ var
Baharım senin gözlerinle aydınlanıp gözlerinle güzelleşir.”
Ne yap et kadınlara karşı dikkatli ol..Ama günün birinde esaslı bir kadın çıkarsa karşına, ona sımsıkı sarıl. Ama öncesinde sevgisinden emin ol. Parmaklarında kayıp gitmesine asla izin verme. Ona ili elle sımsıkı tutun ve sakın bırakma. Kıyamet kopsa bile birbirinizden ayrılmayın. Evlat,iyi bir kadın eşine az rastlanan bir varlıktır. Bu da sana son nasihatim olsun. Koca Pat
Varoluşta ufacık bir çimen yaprağı, en büyük yıldızla aynı öneme ve güzelliğe sahiptir. Varoluşta hiyerarşi yoktur. Kimse daha üstün, kimse daha aşağı değildir.
Şüphesiz biz insanı karışık bir nutfeden(erkeğin ve dişinin sperminin karışımından) yarattık. Onu imtihan etmekteyiz. Bundan dolayı onu işiten ve gören kıldık. Kuşkusuz biz onu doğru yola ilettik. Artık o ya şükredici olur ya da küfreden.
De ki: “Ey gökleri ve yeri yaratan,görünmeyeni ve görüneni bilen Allah’ım! Anlaşmazlığa düştükleri şeyle ilgili olarak kullarının arasında ancak sen hüküm verirsin.”
Ey insanlar!Bir misal verildi,bu itibarla onu dinleyin! Şüphesiz Allah’tan başka yalvarıp yakardıklarınız bir araya gelseler bile,asla bir sineği dahi yaratamazlar. Eğer sinek onlardan bir şey kapsa, onu ondan kurtaramazlar. İsteyen de aciz,istenen de!
Sabah-akşam O’nun rızasını isteyerek Rablerine dua eden/yalvaranlarla beraber nefsini sabırlı tut. Dünya hayatının ziynetini/süsünü isteyerek gözlerini onlardan çevirme! Kalbini bizi zikretmekten gafil kıldığımız,hevasına/nefsi arzusuna uymuş ve işi gücü aşırılık olan kimseye itaat etme!
Onlar görmediler mi ki, gerçekten gökleri ve yeri yaratan Allah,onların benzerini yaratmaya da kadirdir! Onlar için bir ecel takdir etti ki,onda asla bir şüphe yoktur! Fakat zalimler, inkârdan başkasını kabul etmediler.
Benden bana kayıtsız kalınması ile benden nefret edilmesi arasında bir seçim yapmam istense, tereddütsüz nefreti seçerim. Kayıtsız kalınacak bir yanım yoktur. Ve söylemek isterim ki her şeye ve herkese kayıtsızım. Değilmişim gibi davrandığım durumlar, yaşıyormuşum gibi yapma zorunluluğumdandır.Bana sorulsa bir gün kamburunun düzelmesini mi istersin yoksa tüm insanların kambur olmasını mı?diye herkesi kambur görmek olurdu dileğim. Yerden yüksekliğimin bu gülünç santimleri yüzünden yaşama da ölüme de sizlerden daha yakınım.
En yüce değer başarıysa ve sevgi, doğruluk,adalet,yumuşak başlılık,merhamet insanın bir işine yaramıyorsa,insan bu idealleri öğretir ama onlar için mücadele etmez.
Yenilgi,yenilgim,ölümsüz cesaretim,
Sen ve ben, fırtınayla birlikte güleceğiz,
Birlikte mezarlar kazacağız içimizde ölenler için,
Güneşin altında kendimize ait bir iradeyle dikileceğiz,
Ve tehlike olacağız beraber..
Doğa,insanlara belli bir yaşa gelince sevmesi gerektiğini buyurmuştur. Bu yaşa geldiğiniz zaman sevebileceğiniz kadar sevmelisiniz, fakat siz tabiatın emirlerine uymuyorsunuz ki, kim bilir ne bekliyorsunuz…
Güzel ve Çirkin, bir gün deniz kıyısında karşılaştıklarında birbirlerine denizde yıkanmayı teklif ettiler.Böylece üstlerini çıkarıp suya girdiler. Çirkin, bir süre sonra kıyıya geri dönüp üstüne Güzel’in elbiselerini geçirerek oradan uzaklaştı.Denizden çıktığında elbiselerini bulamayan Güzel, çıplak kalmaktan fazlasıyla utandığı için Çirkin’in elbiselerini giyerek yoluna devam etti.O gün bugündür, herkes Güzel ve Çirkin’i birbiriyle karıştırdı. Yine de bazıları, ona ait olmayan kıyafetine rağmen Güzel’i tanırlar. Aynı şekilde Çirkin’in yüzünü de bilirler; zira elbiseleri onun gerçek kimliğini saklamaya yetmez.
Asıl açıklanması gereken, neden aç insanın çaldığı ya da sömürülen adamın grev yaptığı değil, neden aç insanın çoğunun çalmadığı ve sömürülenlerin çoğunun greve gitmediğidir.