Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

tahayyulumdedunyam

tahayyulumdedunyam
@sevdeyanikdag
Merdümgiriz, kitapsever
istanbul
37 okur puanı
Aralık 2020 tarihinde katıldı
"zemheri gönlüme düşen baharsın.. "
Reklam
220 syf.
·
Puan vermedi
·
141 günde okudu
yaşamak'
Kitabı okuduktan aylar sonra inceleme adına bir şeyler diyeceğim. Yani onca ay geçmesine rağmen hala benim için ne diyor bunu anlıyorum.. Bu eser adına bir şeyler denmeye nereden başlanır bilemiyorum. Nispeten bir günlük özelliği taşıyan bu kitap sanki yazarın kafasından geçen onlarca şeyin çok güzel bir biçimde yazıya aktarılmış hali gibi. Aşktan, sanattan, dinden, siyasetten, fikir adamlarından, aileden, babadan, evlattan.. Kısacası daha aklıma gelmeyen bir çok kavramdan, bambaşka kavramlardan aynı kitapta bahseden zarifoğlu nihayetinde bizler için bir başucu kitabı meydana getirmiştir. Gerek imla konusunda olsun gerekse içerik/konu bakımından olsun zaman zaman hatta genel itibariyle 'anlamamaya' yönelik bir kitap. Kendini anlaşılabilir kılmak zarifoğlu için olanaklı bir durum değil, çünkü zaten o buzdağının görünmeyen kısmına yazan, buzdağının şairi.. Öyle ki altını çizdiğim yerleri almak için tekrar karıştırdığımda tekrar tekrar okumam gerektiğini bana hissettiriyor. Her Müslüman genç kendinden bir şey/birçok şey bulmak için ve içindekilerinin kalpten yazıya dökülmüş halini görmek için bu mühim eseri okumalıdır.
Cahit Zarifoğlu
Cahit Zarifoğlu
Yaşamak
Yaşamak
Yaşamak
YaşamakCahit Zarifoğlu · Beyan Yayınları · 20209,2bin okunma
Sezai Karakoç ve şiiri
Sezai Karakoçun şiirine duyulan hatrı sayılır ilginin nedeni, sistemli şekilde reddedilen, unutturulmaya çalışılan ecdat mirasına duyduğumuz özlemdir. Sanat değeri yanında içerik olarak onun şiirinde mahiyetini belki derinlemesine idrak etmediğimiz ama hüzünlü özlemiyle içten içe dalgalandığımız bu mirasın ipuçlarını açılımlarını buluyoruz. O miras ana gibidir, doğurur, besler, baba gibidir, dağ gibi arkalar. Ve nihayet yine Sezai Karakoçun şiiri ile, bu mirasın yüz küsür yıldır reddedilişinde uygulanan akıldışı metodların ve bunu büyük kütlenin pahasına gerçekleştirmek isteyen bir avuç insanın, nasıl insanlıktan çıkıp timsahlaştıklarını görüyoruz.
Sayfa 125 - Beyan YayınlarıKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Elimi sen tuttun Elimi tuttu dostun Serptin göğe savurdun Menzile çırak koydun Gün gördüm güleyim Dost gördüm sevineyim Nice maldan geçeyim Yollarına dökeyim Özüm şerbet tutsun Hak dostunun bağrında Avlanıp otlanayım Gözüm onlar balında
Sayfa 202 - Beyan YayınlarıKitabı okudu
Onlar ki onlar Tenlerine Dünyayı tattırmadılar Şimdi içtikleri Bir hayranlık selidir Per perişan Dolaşırlar yeryüzünü Onlar ki Bir yenleri yok ki ucundan tutalım Bir adları yok ki çağıralım Gönülleri arı İstek evinden dışarda Ademlik sınavından azatlı bizim tuttuğumuzu tutmaz Bizim eğleştiğimizle eğleşmezler Bir yıldız gibi cezbe dünyasında akarlar ... Onlar ki onlar Gönülleri engin Kızaran güllere Serin pembe tenlere Konar ballardan birine Garip bir ah çeker de Sen dur ben geleyim Gelmek nice göreyim Yere gönlüm sereyim Kapında dileneyim
Sayfa 201Kitabı okudu
Reklam
yeryüzü göz kapağını kaldırmış gibi dağla o koyu bulut arasında güneşi kocaman yuvarlak ve kırmızı gördüğüm vakit evrenin bakan gözü gibi düşünüyordum şekillerin ve renklerin ne kadar çok ve oyalayıcı olduğunu.
Sayfa 200 - Beyan YayınlarıKitabı okudu
iç yüz..her bir yahudi filminde/kitabında/şarkısına aklıma gelir.
Nazi Almanyası diğer bütün ırklara soykırımı uyguladığı halde sadece ve ısrarla durmadan yılmadan "yahudi kırımı" diye sergiliyor ve "merhamet" duygularını, insanları yahudiye karşı birer merhamet budalası yapıncaya kadar istismar ediyorlar.
Sayfa 199 - Beyan YayınlarıKitabı okudu
İnce ve dalgalı bir yol gibi gidiyor içimiz Isınıp dolanıyor gövdesine içimiz Varıp kapanıyor gövdesine içimiz Muhakkak burada böyle duracağız
Sayfa 195 - Beyan YayınlarıKitabı okudu
Vadideki sisin altında duran Ağaçlar ne kadar düşünceli o gün Tabiat yazısını sanki okumak bilmez bir köylü heceliyor Kimbilir kimler değil şunlar işte Vadideki sisin altında nabzı hızlananlar Ve kuşlar ne kadar düşünceli o gün
Sayfa 195 - Beyan YayınlarıKitabı okudu
varılacak yer tektir.
Öyle bir zaman ki Sen o çukurda çıplak bir beze sarılmış Ve yalnızsın Tut ki hayatta Meclisten meclise sözün geçer padişahtın
Sayfa 186 - Beyan YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Şimdi onlar rahatlarına sevinçli Değişen giysilere Değiştiren Harf'e Şimdi onlar tuttukları kapılara sevinçli Açılan kadına baktıkları ete Ve gün Dönmez sanırlar Gün döner Mağrurlar ağlar Köleler mallar Gamlar gussalar
Sayfa 185 - Beyan YayınlarıKitabı okudu
tekrar tekrar yazmalık çünkü..
Bizimse Hüznümüzün miktarı çok Bilmezik Doğduğumuz saat Kabre dolduğumuz zamandır
Fikredelim ki İbrahim niçin sultanlığın bıraktı Gönül sırrını buldu Dervişliğe koyuldu Ardından gitmedi ne ahın ne de vahın Bil ki teslim oldu Kurtuldu gussasından cihanın İbrahim geçti Bir sağ neferdi Bir serses buseydi Kayalara değdi yeşil ağaca sarı çöle değdi Kartallar keskin hayretler içti Bizimse Hüznümüzün miktarı çok Bilmezik Doğduğumuz saat Kabre dolduğumuz zamandır
Sayfa 185 - Beyan YayınlarıKitabı okudu
Bir cenkçiydi Halil İbrahim. Bir cenkçiydi Veysel Karanî. Ve şeriat sönmez bir cenk kelimesidir. Vermek ve almamak. Yalnız bu rızayı Barî.
Sayfa 185Kitabı okudu
Ne yalan doğduk ne suçlu aktık Yalnız ve kaviydik açtığımız çağda Bir başak gibi dolu Gizli ve başımız yukarda
Sayfa 184 - Beyan YayınlarıKitabı okudu
220 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.