Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Bir kez olsun gel bak. Sonra gidersin. Seni sevmek öyle yakışıyor ki bana...
Sen yokken anlaşılmanın bile bir hükmü yok gönül dergâhında...
Reklam
Mükemmel bir korkuyla yaşıyorum senden uzaklarda. Ya yine seni hatırlatan bir şarkı çalarsa bir yerlerde.
Nasıl bir duadır bilir misin yazmak? Gönülden geçenlerin mührüdür yazılanlar.
"Bir şeyleri sevmek istemiyorum," diye itiraf ettim. "Bir daha kimse bana o makarnadan yapmayacak. Bir daha o takıları takmayacağım. Buraya alışamam ya da sevemem çünkü sonsuza kadar burada kalmayacağım. Sen hep istediğin şeylere sahip olmuşsun, hiç istediğin ama ulaşamadığın bir şey olmamış, hiç sevdiğin şeyler elinden alınmamış, bunu nasıl anlayacaksın ki?"
Sayfa 189 - Martı YayınlarıKitabı okuyor
O zaman güzel bir şeyler söyle bakalım; daha önce söylenmemiş sözler. Öyle çıldırasıya sevmek, uğruna ölmek, yürek parçalanması, vurgun yemişe dönmek, ilk bakış falan gibi saçmalıklar yok ama, tamam mı?
Reklam
sonunda güldürür hayat insanı sevmek güldürür kavuşmak güldürür özlemek güldürür gözlerine bakmak güldürür aynı hissetmek güldürür aynı dili konuşabilmek güldürür varlığı güldürür yokluğu ise öldürür biz birbirimize gülmeye sonsuzluğun içinde aynı cümlelerde var olmaya devam edelim
Hezkirina hêviyê wekî ku ji dengê cîhanê yê herî xweş mirov strana guhdar bike... (Umudu sevmek dünyanın en güzel sesinden şarkı dinlemektir.)
Sevmek bir eylemdir edilgen bir duygu değil. Bir şeyin içinde olmaktır bir şeye kapılmak değil. En genel biçimiyle sevmenin etkin yapısı, sevmenin almak değil öncelikle vermek olduğu biçiminde tanımlanabilir.
Seni sevmek, Felsefedir, kusursuz.
Reklam
Ne güzel şey hatırlamak seni : bir mavi kumaşın üstünde unutulmuş olan elin ve saçlarında vakur yumuşaklığı canımın içi İstanbul toprağının ... İçimde ikinci bir insan gibidir seni sevmek saadeti ...
"Sadakatin ne olduğunu bilmeyenlere sevmek yasaklasın.."
Onu ürkek süzer sevmek istedikleri, Ya da, sessizliğinden aldıkları güçle, Araştırırlar canını yakacak yeri, Ve yavuzluklarını denerler üstünde. Onun ağzına özgü şarapla ekmeği Külle, pis tükürüklerle karıştırarak, İkiyüzlüce atarlar değdiği şeyi, Bir suçtur onlara bastığı yere basmak. Karısı gider her yerde haykıra yakına: - "Tapacak güzellikler buluyor ya bende, Çalışacağım eski putlar sanatına, Yaldızlarla bezenerek istiyorum ben de; Ve geçeceğim kendimden günlük, ıtır, misk, Yaltaklık, et ve şaraplara gömülerek, Söküp atar mıyım diye benimle esrik Gönülden tanrısal saygıları gülerek! Canınada yetince bu dinsiz eğlenceler , İnce, berk elimi koydum mu üzerine, Tırnaklarım, kartal tırnaklarına benzer, Bir yol açabilecektir ta yüreğine. Bir yavru kuş gibi titreyen ve çırpınan O yüreği bağrından kıpkızıl sökecek, Ve, kurtulsun diye köpeğim açlığından, Fırlatıvereceğim yere, hor görerek!"
" Oğuz Atay' ın ' Gömleğinin tüm düğmelerini yanlış iliklemek gibidir bazı insanları sevmek. En başından beri hata yaptığını sonuna gelmeden anlayamıyorsun. ' dizelerindeki gibidir aşk. Fakat üstümüze giymişiz bir kere, düğmelerini yanlış da iliklesek gömlek bizim gömleğimiz. Varsın yakası bağrı açık olsun... " -Ozan-
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.