Ben putperest değildim, kitaba tapmıyorum; içindeki ses, içindeki ışık, içindeki sevgi, içindeki ruh, içindeki çile, içindeki gözyaşı, içindeki tecrübe, içindeki Tanrı çekiyor beni.
Kitap bir limandı benim için. kitaplarda yaşadım. Ve kitaptaki insanları sokaktakilerden daha çok sevdim. Kitap benim has bahçemdi. Hayat yolculuğun sınır taşları kitaplardı.
Düşman bir çevrede ister istemez kitaplara kaçıyorum. Yani düşünceye ve edebiyata hür bir tercih sonunda yönelmiyorum. Yaşamak için kendime bir dünya inşa etmek zorundayım.
Yine de biri çıksa, nasılsın dese alışkanlıkla iyiyim diyeceğim. Kederli olduğum da söylenemez zaten. -Buna sebepte yok çünkü.
Ne taze bir ölüye sahibim, ne felâket geçirenlerim var.