Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

M.

M.
@shahdarobaa
18 Temmuz
168 okur puanı
Mart 2016 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Kainat hep böyle masmavi nurlar, masmavi esintiler içinde dönüp duracak, güller hep aynı enfes renkleri ve kokuları ile açacak, ormanlar şarkılarını ebediyete kadar söyleyecek, de­reler, ışık oyunlarının binbir çeşidini tekrarlayacak, tekrarla­yacak; aşk insanı daima, Tanrısına yaklaştıracak, Tanrı daima gönüllere ve dağ başlarına rahmetini yağdıracak, fakat insan­lar, daima, daima, daima yaşadıkları sürece daima bu güzellik­ler için, bu aşk için ve Tanrı için gaddarlaşacak, bu zifir gibi ka­ranlık, bu kan, kan, sadece kan kokan faciayı oynayacaklardı. Zafer çoğu zaman haksızın, kalleşin, döneğin olacak, binde bir hakka, fazilete, hakikate gülünce de haksızlar, kalleşler, dö­nekler çıkacak, bunları da ezmeler, gadretmeler, çalmalar, çırp­malar, ihtirasların, budalalıkların, bilgiyle akılla beslenmemiş iyi niyetlerin canavarlıkları kovalayacaktı.
Reklam
Zâten dünya davuluna ses veren tokmak, gölgesi cihânı tutan bu gaflet ağacından başka neden yontulur?
Düşünen her insanı hayrette bırakmaya yeterli olan bir nizamı barındıran dünyamızda zalimle mazlumun, hainle merhametlinin yanyana ve çok kere elele yaşamaya mahkum oluşları, yaratılışın affedilmez insafsızlığını temsil eder gibi görünüyor.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Her tarafına haz ve saadet vasıtaları serpilen bir dünyada insan hayatında acılarla ıstırapların yarışırcasına birbirini kovalamaları, dünyamızı tahammülü güç bir aldatılma sahnesi haline koymakta­dır.
"İnsanlık fena bir ihtimali bir kere kendisine ufuk bilmesin; bir kere uçurumu görmesin. Bir daha ondan geriye dönemez. Onu giyinir. Kıymetli bir şeyiniz, iyi bir yazma, güzel bir gramofon, bir Acem halınız var mı, sakın onu satmayı bir imkan gibi düşünmeyin, evliyseniz karınızı boşamayı, seviyorsanız sevdiğiniz kadına darılmayı bir kere olsun aklınıza getirmeyin. Sonra bu işlerden ne kadar çekinirseniz çekinin, mıknatıslanmış gibi, arkanızdan itiyorlarmış gibi onu yaparsınız, insan hayatında sakınmak yoktur. Hele kütle halinde, asla. Bir kere uçurum göründü mü, ölüm simsiyah dili ile konuştu mu?"
Reklam
"Talihimizin en hazin tarafı neresidir, biliyor musun Mümtaz? İnsanın yalnız insanla meşgul olması. Bütün bina onun üzerinde kuruluyor; dışarıda ve içerde. Farkında olsun olmasın, insan insanı malzeme gibi kullanıyor. Kinimiz, garazımız, büyüklük arzumuz, aşkımız, yeisimiz, ümidimiz hep onunla. Dilenciyi ve fakiri çıkar, merhamet ve gufran kalmaz, birdenbire fakirleşiriz. Hayır, insan insanla meşgul. İnsanoğlu insana yüklenerek yaşıyor. Hatta sanatkarlar bile; senin o evliya ruhlu dediğin insanlar bile. O gece Dede Efendi bize nasıl yüklenmişti? Şimdi son defa için dinlediğim keman konçertosunda Beethoven bana nasıl yükleniyor?"
Girmeden tefrika bir millete, düşman giremez; Toplu vurdukça yürekler, onu top sindiremez.
"Annemizden doğmadan önceki dünya yaşamı konusunda hiç endişeleniyor muyuz? Hayır, çünkü biz o zamanlar yoktuk. O halde gelecekteki hayatımız konusunda da endişelenmemeli­yiz. Çünkü yoklukta olmaları bakımından her ikisi de, yani do­ğumumuzdan önceki hayat da, şimdiden sonraki hayat da aynı durumdadır . Biz dünyada yokken yaşanan yıllar için tasamız yoksa şimdiden sonraki yıllar için tasamız olmamalıdır. Çünkü önceki yoklukla, sonraki yokluk arasında bir değer farkı yoktur, ikisi de aynı şeydir." Epikuros
Mutluluk vücut için yararlıdır fakat aklın yetkinliklerini asıl geliştiren , ıstıraptır. " Marcel Proust
Sınırlar ülkeleri birbirinden ayırabilir ama kederleri ayıramaz. Dünyanın nere­sinde hangi kültür içinde yaşıyor olursa olsun, insanın dertleri benzerdir . Şair, 'Kederlerde bütün yüzler birleşir' derken bu ortak paydayı kastediyor olmalıdır. Bazı insanlar zengin bazıları fakir­dir; kimileri hasta kimileri sağlıklıdır; bilgili insanlar da vardır cahiller de; ancak bir kedere sahip olmayan tek kişi bile yoktur . Evet, kederler ve teselliler evrenseldir, insanlığın müşterek malı ve meselesidir. Bu yüzden bütün insanları kaynaştıracak, kardeşliği hatırlatacak, dünyadaki çatışmaları dindirecek olan sırlı güç; ke­der, musibet ve teselli kavramlarında aranmalıdır."
Reklam
Zirvesine göz koyduğum dağlara bak Koşup takıldığım çitlere bak
-Konuş şimdi açık ağzına o gül yaprağı konan şehidi gördün mü Çoktan hayretle dondu kaldı bağlar ovalar
Şu mâsivâ denilen kayd-ı ukde ber-ukde Kırılmadan olamaz rûh bir dem âsûde.
Hani şu dokundukça Yalnızlık değeri azalmayan Bir çocukluk gecesinde gamzeler Bir ilkbahar parçası ve hançerde heceler
ağrıtmaz sanılan bir yaşamak şarkısı...
806 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.