Hilal

Kırıldığı zaman yen içinde kalan kollar, yanlış kaynar ve ilelebet acıya, hareket kısıtlılığına sebep olurlar. İnsana her daim azap veren bu sorunu çözebilmek için, kolların yenden çıkarılması, bir süre için daha çok acı verecek olsa da tedavi edilmesi gerekir. Yen içinde kalan kırık kollar, asla iyilesmemeye mahkumdur.
Sayfa 166Kitabı okudu
Reklam
Evet, insan çocukluğudur. Kişinin gerçek kimliğinin, anne/baba olunca ortaya çıktığı gibi.
Bizim ülkemiz, çocuğun fiziksel bakımına azami itina gösterirken ruhuna aynı itinayla yaklaşmayan, hatta, fiziksel açıdan gösterdiği ihtimamı çocuğun ruhunu sakat bırakmak için araç olarak kullanan, fiziksel bakım vasıtasıyla aslında kendi ruhundaki acıları, zayıflıkları onarmaya çocuğunun ruhunu kendi malı gibi alet ettiğinin farkında olmayan annelerle dolu.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Doktor, bu ülkede ne çok nefret birikmiş, diye düşünüyordu, herkes birbirinden nefret ediyor, birbirinin kuyusunu kazmaya çalışıyor. Eskiden Abdülhamid'e duyu­lan öfke herkesi birleştiriyormuş meğer. Kötüye gidişin tek sebebinin bu adam olduğunu düşünmek bir çeşit aldanma, bir çeşit rahatlamaymış. Ama gerçek bu değilmiş işte. Adam devrildikten sonra başını alıp giden sorunlar belki ortak bir nefret nesnesinde buluşmanın daha doğru bir denge sağladı­ğını ortaya çıkarmıştı.
Sayfa 278
Bu asrın tek suçlusu, memleketini parçala­mak isteyen devletlere güçlük çıkaran ben oldum.
Sayfa 283 - Sultan Abdülhamit Han
Reklam
Avrupa'da zenginler, kibarca zengin değil gibi yaparlar... Uygarlık budur. Bence kültürlü ve uygar olmak da herkesin birbiriyle eşit ve özgür olması değil, herkesin kibarca diğerleriyle eşit ve özgürmüş gibi davranmasıdır. O zaman kimsenin suçluluk duymasına gerek kalmaz.
Ezeli unutkan kalabalığın gözünde zafer her türlü suçu söndürürdü çünkü
Türk, harbde kullanılmış, kıymetlendirilmiş, destanlaştırılmış, sulhte ise bırakılmıştır
Sayfa 126Kitabı okudu
Paris'te her şeyi unutmak için eğer on beş gün yeterse, şarkta bu, on beş saat bile değildir. Şarkta ölmemeye bakmalı
Sayfa 54 - Pozitif YayınlarıKitabı okudu
Osmanlı İmparatorluğu buralarda, ücretsiz tarla ve sokak bekçisi idi
Sayfa 43 - Pozitif YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Osmanlı imparatorluğunda itibar, azınlığın imtiyazı olduğu için ve Türk unsuru imtiyazsız olduğu için herhangi bir Müslüman azınlığın çocuğu olmak, Türk olmaktan daha faydalı idi.
Sayfa 42 - Pozitif YayınlarıKitabı okudu
Neden onların gücü var? Çünkü bu gücü onlara siz veriyorsunuz. Ve sizler korkak olduğunuz müddetçe onların gücü hep olacaktır. Tüm bunlar, yani insanlığın bugün korkunç dediği şey, yeryüzündeki on insanın iradesinden ibaret ve on insan bunu yeniden yıkıp yok edebilir. Bir insan, yaşayan tek bir insan onlara karşı durarak bu gücü yerle bir edebilir. Fakat sizler boyun eğdiğiniz, belki paçamı kurtarabilirim dediğiniz müddetçe, onları can evinden vurmak yerine, onlara itaat ettiğiniz müddetçe, sizler sadece bir kölesiniz ve bunu da hak ediyorsunuz demektir. Erkek dediğin çaresizce boyun eğmez, hayır' demek zorundadır, bugün yerine getirmek zorunda olduğunuz tek görev budur, hayvan gibi kendini öldürtmek değil.
Sayfa 33 - kültür yayınlarıKitabı okudu
Keyif ve mut­luluk kanatlı bir kuşa benziyor, konduğu yerde uzun süre kalmı­yor. Hüznü ve acıyı ise konduğu yerden kaldırmak zor ...
Sayfa 8 - Remzi KitabeviKitabı okudu
Kötüysen, kö­tülük yapmak kolaydır. Ama biri sana iyi derse, işin zorlaşır. Eskisi gibi kolay olmaz kötü olmak.
Sayfa 109 - Remzi KitabeviKitabı okudu
Yaşamanın bir sanat olduğunu ve bu sanatın sadece ve sa­dece deneye-yanıla öğrenilebildiğini fark edememiş.
Sayfa 184 - Remzi KitabeviKitabı okudu
40 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.