Merhabaaaaa
Şimdi size İstanbul’dan başlayıp Mekke’de sonlanan bir hac yolcuğundan bahsedeceğim. Daha önce İskender Pala’nın kaleminden bir eser okumadığım için kitaba merak uğruna başladım. Tabii olaylar sandığımdan farklı cereyan etti. Yazarımız yılların bilgi birikiminden olacak ki kitabı müthiş incelikle yazmış. Tarih seven ve bildiğimi sanan bana bile birçok farklı alanda yeni bilgiler öğretti.
Uzun soluklu ve birçok lokasyondan katılan hacılarla birlikte toplamda 30 bin kişilik bir kervanla Mekke yolculuğuna nasip ediliyor. 1800’lü yıllarda Vehhabi adı verilen bir topluluk Mekke ve Medine’yi ele geçirip diğer hacıların ibadetlerini yapmalarına engel olmaktadır. Beş yıl boyunca hiçbir müslüman hac ibadetini yerine getiremez. O zamanın padişahı Mahmud bu duruma el atmaya karar verdiğinde varını yoğunu ortaya koyarak oldukça kalabalık bir kervan oluşturur ve hac uğrunda adım atmak isteyen hacıları kervan sırasına dizer.
Basit gibi gelen kervanın içerisinde öyle güzel bir düzen kurulmuş ki size anlatamam. Mola saatleri, ibadetleri, aralarındaki sınıf farkı, devam eden mesleki işler ve asla ölmeyen ticaret… Okurken kervan yerine bir ülkenin ayaklanıp gittiğini sanabilirsiniz.
Her neyse kervanımızda yok yok arkadaşlar.
Katil, casus, aşık bir meczup, yazar ve efendiliğinden ödün vermeyen nice insanlar.
Bu kitabı okurken tarihe dair, hac ibadetimize dair ve en önemlisi Müslümanlığın derin ve çözülemeyen sırlarına dair birçok şey öğreneceksiniz.
Sabırla okuyup sindirerek bilgileri öğrenmenizi tavsiye ederim
