Neslihan Bayram

Neslihan Bayram
@siyahbaykusss
"Bir kadının yüzüne bakıp sarhoş olacağımı hiç sanmazdım."
Sayfa 33 - Türkiye İş Bankası - Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
"... Şayet siz gerçekten Fransızların crime passionnel* diye adlandırdıkları şeyin bir suç olmadığını düşünüyorsanız, o zaman devletin adaleti ne işe yarar? Bunun için her suçta bir tutku aramak ve bu tutku nedeniyle de bahane üretmek için çok iyi niyet gerekli değil zaten ve siz inanılmaz derecede iyi niyetlisiniz."
Sayfa 20 - Venedik YayınlarıKitabı okudu
Bursa
"Beğenmeyip de ne yapacaksın?" diye ellerini iki yana açıyor. " Havası güzel, suyu güzel, doğası yemyeşil... On beş kilometre ötede Uludağ ve kar; yarım saatlik mesafede Mudanya ve deniz... Bu özelliklere sahip kaç şehir var Türkiye'de? Ama, yeterince sevmen için zaman gerekir. Beğenmek kolay, sevmek zordur çünkü. İz bırakacak bir şeylerin yaşanmasını bekler sevmek...
Sayfa 104 - Altın KitaplarKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Karşısındakini boğmadan, bunaltmadan özgürlüklerini kısıtlamadan da sevemez mi insan?
Sayfa 78 - Altın KitaplarKitabı okudu
"... Dünya üzerindeki çöllerin tümündeki kum taneciklerini düşün... Ve her birinin duydukları özlemi. Senden ayrı olduğum her an, aynı kavurucu özlemi duyuyorum ben."
Sayfa 75 - Altın KitaplarKitabı okudu
Reklam
"... Yaşamdaki mutluluk ve acılar, yaşayanın kendi elleriyle yarattığı, kendi özgün eserleri değil midir?"
Sayfa 41 - Altın KitaplarKitabı okudu
"... Yaşamdaki hiçbir oyun tek kişilik değildir..."
Sayfa 41 - Altın KitaplarKitabı okudu
Evelyn'in bilmediklerinin sayısı çok azdı. Belki de Evelyn'in bilmediği tek şey aşktı. Bu unutulmuş karabasanda aşkın lafı bile dillere düşmezdi. Evelyn yaşamak ve ölmekle meşguldü.
Sayfa 15 - EphesusKitabı okudu
Kadınlar aleyhindeki makalelerinizde haklı noktalar var. Fakat incelenmesi ve reddedilmesi lazım gelen taraflarda pek çok... İşte ben size bunlardan bahsetmek niyetindeydim. Lakin siz selamünaleyküm der demez sevda konusuna saptınız... Çünkü gözünüzde kadın ancak o bakımdan kendisiyle konuşmaya değerdir. Önemi bundan ibarettir.
Sayfa 90 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Hayat, hayatı yiyerek, yok ederek var olmaya devam ediyor. Biz yaşamak için diğer hayatları onlarla beslemekle, onları hazmetmekle kendimize dönüştürüyoruz
Sayfa 42 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Doğacak evladını hayatın nimetlerine erdirmek için zamanın gelişmelerine uygun mektep hazırlamayı bile düşünmeyen bir milletin kahır ve sefalet içindeki nüfusunun arttırmaya hizmet insanlığa hayırseverlik midir?
Sayfa 24 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Yine de hayatının son günlerinde yeni paltosu tatlı bir misafir gibi parlıyordu; bir an için hayatı canlanmış oldu, sonra dünyayı saran talihsizlikler, kralları ve çarları da etkisi altına aldı. Palto
Sayfa 89 - OlimposKitabı okudu
Zavallı yetimi göğsüne yatır, dünyada ona yer yok artık! Bir Delinin Hatıra Defteri
Sayfa 45 - OlimposKitabı okudu
"... Kendine bak ve sadece düşün, sen kimsin? Sonuç: Sıfırsın, hatta daha kötüsü. Bir kuruşu bile olmayan zavallısın. Aynada kendi yüzüne bak, sana ne düşündürüyor?"
Sayfa 17 - OlimposKitabı okudu
"Sevgilimi bir saat görmeyince/ Bir yıl görmedim sanırım/ Yaşamaktan nefret eder/ "Bu yaşamak mı?"derim "
Sayfa 16 - OlimposKitabı okudu
Reklam
"Ekselansları, idam emri vermeyiniz; eğer öldürmek isterseniz, siz kendi ellerinizle öldürünüz."
Sayfa 15 - OlimposKitabı okudu
Ama özlersin yatışır her şey... O olsun dersin, gerisi mühim değil. Sanki çıkıp gelse tüm terk edilişleri unutacakmış gibi hazırlarsın kendini. Ama gelmez... Gelmeyecek...
Sayfa 420 - EpsilonKitabı okudu
"Farz et o uçup giden balon bendim. Senin gökyüzünde nasıl kaybolduğumu gör istedim. Durup bakıyorsun ya çoğu zaman masmavi gökyüzü gibi... Bazen kızgın, bazen deli, bazense yabancı gibi... Korkuyorum senin maviliklerinde kaybolmaktan. Sonra sen beni kollarınla sardığında ben o balon gibi kayboluyorum. Beni bırakırsın diye korkamıyorum bile..."
Sayfa 320 - EpsilonKitabı okudu
"İlla kendi kokunu duymak istersen yağmurlu bir günde meyve bahçesinden yükselen havayı içine çek. İşte o zaman ciğerlerime dolan kokunu duyabilirsin."
Sayfa 269 - EpsilonKitabı okudu
Bir eksikliğin içindeki fazlalıktan ibaret değil miyiz? Aşk bana fazla, aşk sende eksik...
Sayfa 143 - EpsilonKitabı okudu
Zordu birini canı gibi sevmek, onun seni sevmediğin halde yine de onun yanında kalabilmek... Ben onu çok sevdiğim için mi bu odada tek başıma bırakılmıştım?
Sayfa 112 - EpsilonKitabı okudu
Reklam
"Ben bir bakayım Selin'e... Önce ağrı kesici ve sakinleştirici yapar sonra yaralarını pansuman ederim. Ama ruhuna kazınan yaralara derman olamam Mahir. Benim doktorluğum o kadarına yetmez..."
Sayfa 8 - EpsilonKitabı okudu
"... Bana bak Erdem, bunu sana ben söylüyorum; bir aile kurmak, kurduğun aileyi korumak zor, yıkmak kolay. Ama gerçekten sevdiğin, sevebileceğin birini bulmak bir yaştan sonra en zoru..."
Sayfa 338 - ArtemisKitabı okudu
"Ablamın evini hazırlarken çok yoruldum, bu evin sadeliği bana konforlu geliyor, yaparız yavaş yavaş," derken, böyle birden bire "Hadi eşya alalım," diye onu aramama şaşırdı. "Hayırdır, ne oldu? Bir şey mi gördün, beğendin?" diye sordu. "Çok beğendim. Ama seninde görmen lazım. Şu bisikletini koyduğun odayı çocuk odası mı yapsak?" Telefonun diğer ucundaki suskunluğun içi nelerle doluydu, onu bir tek ben anlardım. O coşkuyu, sevinci, hayreti... "Hadi canım?" dedi. "Valla!" dedim. "Test yaptın mı?" "Yaptım tabii ki." "Bir daha yap. Hatta buraya gel, kan testi yapılsın hastanede." "Yok," dedim, "Sen akşam gelirken birkaç tane al. Hangisine istersen ona bakarsın."
Sayfa 316 - ArtemisKitabı okudu
Ne tuhaf... İnsan üzüntüsünün, acılarının üzerine düşündüğü kadar düşünmüyor mu acaba mutlu olduğu anları? Ya da mutsuzluğunun ve mutluluğunun zaman akışı aynı değil. O yüzden, mutsuzken akmayan zaman, mutluyken bir çırpıda geçiveriyor.
Sayfa 304 - ArtemisKitabı okudu
Ayvalıklı, Egeli, oralı buralı olmak değildi mesele... Döndüğümüz toprak bizim olduğu için değil, biz o toprağın bir parçası olduğumuz içindi bu hiç bitmeyen aidiyat hissi... Bu yüzden hep köküne, özüne dönmek ister insan. O yüzden toprağını arar. Yerini sevinç çiçeği de meyvesi de çok olur ağacın. Ait olduğumuz yerdeyiz sonunda...
Sayfa 251 - ArtemisKitabı okudu
Reklam
Onlar öyleydi, ben böyleydim, haklıydım, haksızdım, yanlıştı, doğruydu, o yaptı, ben yapmadım derken nasılda çarçur ediyormuş meğer insan hayatını.
Sayfa 16 - ArtemisKitabı okudu
"... Üzerinden zaman geçince acısı bile yabancılaşıyor insana..."
Sayfa 214 - ArtemisKitabı okudu