Erkenden kalkmıştı Semyon’un karısı. Odunları kesmiş, suyu getirmiş, çocukların karnını doyurmuş, kendi de atıştırmış ve düşüncelere dalmıştı; ekmeği bugün mü yarın mı pişirseydi, daha bir parça vardı.
“ Eğer Semyon öğle yemeğini orda yerse, akşam yemeğinde o kadar çok yemez, böylece ekmek yarına da yeter,” diye düşündü.
Ekmeği elinde evirip çevirdi durdu Matryona, “Bugün ekmek pişirmeyeyim. Bir ekmeklik un kaldı zaten. Cuma gününe kadar idare etmemiz gerek,” diye düşündü.