Yalnızlık... İnsanın girdi mi çıkamadığı, çıkmak için ağrılı sancılar çektiği o büyük girdap. Yalnızlık nedir sahi? Sahip olduklarını kaybetmek mi, yoksa hiç sahip olamadıklarına katlanmak mı?
Neşe Cengiz'in "Sesler Yüzler Sokaklar" isimli kitabı ile geldim uzun bir aradan sonra. On sekiz farklı hikayeden oluşuyor. Her hikayede farklı insan, her insanda da farklı hikaye. Kimisi kaybettiklerini, kimisi de sahipken sahip olamadıklarını anlatıyor.
Bir çocuğun doğum gününde annesinin ağzından çıkan tek bir cümle, 'iyi ki doğdun oğlum', tüm hediyelere bedelken her doğum gününde hediyelere boğulan başka bir çocuğa nasıl anlatılır ki bu durum? Ya da aslında yanınızdayken bile varlığını hissedemediğiniz babanızın ölüm yokluğunu nasıl anlatabilirsiniz ki her gün babasıyla vakit geçiren bir insana?
Hayatın değişik yönlerinden darbeler almış ancak yine de pes etmemiş, filizlenmeye çalışan bir çiçek gibi her kahramanın hikayesi. Her bir hikayede kendinizden bir parça buluyor, hele öyle cümleler var ki cümlenin sonunda zor yutkunuyorsunuz.
Neşe Hanım'ın farklı duygulara hitap eden bu kitabı için kendisine teşekkür ediyor, kalemine sağlık diyorum. Sizlere de tavsiye ediyorum.
Selma Nur Arslan teşekkürler benden. Hele hele doğum günü sahnesine yaptığın yorum için. Ancak bu kadar içselleştirerek okunurdu. Sayende güne güzel hislerle başladım. Her günün güzelliklerle geçsin. Eline sağlık. Sevgilerimle. 🥰💐
Kimse hüzünlü olmasın
Sırası değil hüznün daha
Bir gün bir şehrin alanında
Bir mermer yığınının gözlerine
Omuzlarına düşerse bir çınar yaprağı
Hüzünlensin yaşayanlar o zaman
Sırası değil hüznün daha.