Kimse hüzünlü olmasın
Sırası değil hüznün daha
Bir gün bir şehrin alanında
Bir mermer yığınının gözlerine
Omuzlarına düşerse bir çınar yaprağı
Hüzünlensin yaşayanlar o zaman
Sırası değil hüznün daha.
Ama bir kere kırılmıştım. Hayatta en güvendiğim insana karşı duyduğum bu kırgınlık, adeta bütün insanlara dağılmıştı; çünkü o benim için bütün insanlığın timsaliydi.
Kırılmak... Bazen insan kırılmayı değil de öfkelenmeyi istiyor. Çünkü öfkelendiğinde duygu patlaması yaşarsın ve beynin bunu dışarıya vurabilir. Ama kırıldığında... Beynin o kadar çaresiz kalır ki.. Hiçbir tepki veremezsin. İçten içe erirsin..
Sabahattin Ali'nin bu cümleleri çaresizliğin alt metni gibi...
Ne güzel söylemişsin sevgili Esma. Bir de kırılmak çoğu zaman duyguları dile getirememektir bence. Hep deriz ya kızdığımızda bağırır, çağırırız. Bir şeyleri toparlamak isteriz ama kırılınca insan bir şey söyleyemiyor, sustuklarıyla anlaşılmak istiyor.
Merhaba sevgili okurlar,
Şiir maalesef pek tarzım olmasa da kendimi alıştırmak istediğim bir tür. Benim için çok değerli bir arkadaşımın önerisi ile de Edip Cansever okumaya başladım.
"A'dan Z'ye Edip Cansever" isimli kitap gerçekten de özellikle Edip Cansever'i yeni tanıyacaklar için ideal bir kitap. Edip Cansever hakkındaki her şeyin, doğumu, yaşamı, alışkanlıkları, dostlukları, aile hayatı, çalışma hayatı, eserleri vs. gibi bilinmeyen birçok şeyin bir araya getirildiği bir eser.
İçerisinde şairin şiirlerinden örnekler de var ancak daha çok biyografi türünde diyebiliriz bu eser için.
Şiiri ve Edip Cansever'i tanımak isteyenler için önerebileceğim çok güzel bir eser "A'dan Z'ye Edip Cansever". Okuyacaklara şimdiden iyi okumalar.
Ben atımı böyle dört nal sürüyorum ya
Yetişmek için mi bilmem kaçmak için mi?
Cemal Süreya
Yazının başlığı 'değerlimin değerlisi' olabilirdi 😂
Selmacım çok teşekkür ediyorum yoğun tamam tamam, daha fazlası vardı, çok şiddetli (sözlü😂) ısrarlarıma maruz kalıp ve de daha fazla dayanamayıp ilk adımını attığın için...
Dilerim memnun ve mutlu kalmışsındır nice
Gerçi elimizin altında kitaplar var, ama bu canlı bir sohbetin, karşılıklı ilişkinin yerini tutmuyor. Çok da doğru olmayan bir kıyaslama yapmama müsaade edecek olursanız, bence kitaplar notaya, sohbet ise şarkı söylemeye benziyor.
Neyse ki en az kitaplar kadar değerli olan ve saatlerce hiç yorulmadan konuştuğumuz, gözlerimizden yaş gelene kadar güldüğümüz, hiç bitmesin istediğimiz o zamanları nasıl son saniyesine kadar kullanabildiğimize şahit olan masmavi dostlarımız var! 😂💙