Yalnızlık duygusu bütün yurt çocukların da derece derece vardır.Bir sıcak kucak,bir güvenli saçak altı,bir sevilmek, okşanmak ihtiyacı duyarlar.Ama yoktur.Orada bir başına kaldıklarını bir şekilde duyumsarlar.Bu yüzden kimi saldırgan,kimi korkak,kimi yalancı ve ikiyüzlü,kimi çıkarcı,kimi melankolik olur.Yurda giren sağlam ve sağlıklı çıkan azdır.Oyada böyle bir ortamda çocukluğunu geçirmiş bataklığın içindeki nilüfer çiçeği gibi o ortamdan aykırı bir insan olarak hayata başlamış gencecik bir öğretmen.Sevmeye sevilmeye en az Oya öğretmen kadar muhtaç Bulut komser, Doktorasını yurt dışında yapmış onlar kadar sevgi eksiği hisseden doktor Ferit...Ve üçü için birleşme noktası olan Tepeköy...Bunun yanında birbirinden bazı yönleriyle bir o kadar farklı bazı yönleriyle bir o kadar aynı Tepeköy ahalisi.Bittiği için üzüldüğüm bir kitap daha eklendiği için hayatıma mutlu bitiriyorum bugünü.Herkese keyifli okumalar.
Julius Caesar kitabının da bir devamı niteliğinde. Jul Caesar öldükten sonra Roma'yı Antonius, Octavius Caesar ve Lepidus, yani üç büyükler adı verilen bu komutanlar
