Ölümüm, onun sandığı gibi ağır ağır, doğaya, sürüncemeye bırakılmış bir ölüm olmayacaktı. Hayır, ölümüm büyük bir coşku ve heyecan içinde gerçekleşecekti. Ölmeden önce yaşayacaktım.
Bütün aşklar küllenir, bütün babalar ölür, bütün hikayeler biter. Birinin yıkıntıların nöbetini tutması gerekir; işte o yüzden, biri hariç, bütün çocuklar büyür.
Bir günlüğüne nadasa bıraktığım gövdem ve zihnim, pazartesi sabahı itibarıyla yepyeni yalanlar, ihanetler ve acılara gebe bir haftaya başlamaya hazırdı.