Şuayb Demir

Para-Mutluluk Eleştiri
"Ama gerçek şudur ki ( Maddi olarak zengin olup hayatında mutsuz olanlardan bahsediyor ) herhangi bir maddi servete sahip olmamak bu sorunları çözebilir." Seneca böyle söyledinde, bu yüzyıl için konuşacağım ; Parayı kullanmasını ya da ne istediğini ne yaptığını bilmeyen biri için doğrudur bu bence! Hayatta neyi neden yaptığını bilen ve bir çizgide ilerleyen biriysem o zaman paranın olmasının ya da olmamasının bu söylediğinizle ne alakası olabilir? O takdirde bu söylediği kimler için daha geçerli olduğu belli oldu ya da en azından anlaşıldı diyeyim veya veya ..... Diyede ilerlenebilir.
Reklam
"Neler kaybettiğinizin bile farkında olmadığınız anlarda kim bilir kaç kişi hayatınıza kendi çöpünü boşalttı? Kim bilir anlamsızca yaşanan acılar, doymak bilmez arzular ve gereksiz eğlencelerle ne kadar zamanınızı harcadınız? Peki kendinize, kendinizden ne kaldı? Henüz vadeniz dolamdan içten içe öldüğünüzü fark edeceksiniz." Seneca
Hayatın bir günü ,diğer bütün günlere benzer.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Retorik Felsefesi
Her bir sözlü ya da yazılı girişim birisini ikna etmek için , bir dürtü ya da birşeylerin inancının ona iyi nedenler vermesi içindir. Dürtüler ya da bir şeylere inanmak için bize iyi sebepler vermez ama inancımızı motive eder. Bunlar sadece kullanılan kelimelerin gücünden doğar.
Çoşkulu ama bir o kadar da boş bir hayat yaşıyoruz.
Reklam
N'eylersin ölüm herkesin başında. Uyudun uyanamadın olacak. Kimbilir nerde , nasıl , kaç yaşında? Bir namazlık saltanatın olacak. Taht misali o musalla taşında. - Cahit Sıtkı Tarancı (1910-1956)
Mevlana der ki:
Her şey sende gizli... Yerin seni çektiği kadar ağırsın.Kanatlarının çırpındığı kadar hafif...Kalbinin attığı kadar canlısın.Gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç... Sevdiklerin kadar iyisin.Nefret ettiklerin kadar kötü...Ne renk olursa olsun kaşın gözün . Karşındakinin gördüğüdür rengin...Yaşadıklarını kar sayma . Yaşadığın kadar yakınsın sonuna , ne kadar yaşarsan yaşa . Sevdiğin kadar ömrün... Gülebildiğin kadar mutlusun. Üzülme, bil ki ağladığın kadar güleceksin. Sakın bitti sanma her şeyi, sevdiğin kadar sevileceksin. Güneşin çıkışındadır tabiatın sana verdiği değer ve karşındakine değer verdiğin kadar insansın
Sayfa 239Kitabı okudu
Ödünç Gece
Ay kesik yol urgan bu gece Bin yıllık bir yağmur toptan yağmış gibi Tevrat'tan bir yaprak kopmuş Ölüme bulaşmış akşam yemekleri Bu gece eşsiz bir duvar devrilmiş Şurda burda rüzgar yamyamları türemiş Gümüşlü horoz gürültüleri işitilmiş
Karl Marx ve Friedrich Engels'in açık bir biçimde gördüğü gibi , 19.yy burjuvası, önceki nesillerin toplamından çok daha büyük ve muazzam üretici güç yarattı.Doğanın güçlerinin insanın emrine girmesi,makineler,kimyanın sanayi ve tarıma uygulanması,buharlı ulaşım,tren yolları,telgraflar,kıtaların tarım için temizlenmesi,nehirlerin kanalizasyonu,mantar gibi biten dev nüfuslar-hangi eski yüz yıl toplumsal emeğin bağrında böyle üretici güçlerin yattığına dair bir önseziye sahipti ki?
-Alçakgönüllülük kibrin en yüksek şeklidir. -Alçakgönüllülük bir süstür ama onsuz daha da ileri gidersiniz.