"Hayat nedir" sorusuna tam cevap alabilmek için ereksel nedenini düşünmek lazım. Onun kesin bir cevabı olamayacağı için birbirini gösteren oklar bunu bir döngüye sokucak.
Yol yolcudaysa ve yolcuda yoldaysa , yol senindir ve yolcu senindir. Eğer yol yolsa sende yoldasınıdır. Eğer yol ,yol değilse yine bir yol ve yine bir yol. O zaman yolcu nasıl yanılabilir ki?
Duygular hisleri oluşturur. Hisler ise bir duyudur. Duyu insanın kalbinde yanan bir tütündür. Tütününüz bazen söner , bazen ise yanar. Söndüğü zaman hissedersiniz, koklarsınız. Yandığı zaman , onunla beraber olursunuz. Bir sigara dumanındaki gibi boşluğa yayılırsınız. Hissetmek hiçbir şeydir eğer duman olup boşluğa yayılmazsanız. Bilemezsiniz hangi renk,nasıl bir koku ateşi vermeden kalbine. Nitelik ne renk olduğu ya da hissetmekle alakasızdır. Yanarsınız ateşle. Ateşe hangi rengi verirseniz verin yanarsınız hissettikçe. Eğer hislere bir renk atamak istiyorsanız , biz her şeyi hissediyoruz . Her şeyin olmaya vardığı o güne o beyazlığa bakın. Beyazdan hangi rengi alırsanız alın , yaktıkça tütününüzü tek hissettiğiniz gerçek aşk "O" olsun. Hakikat olsun. Hakikatten ayrılmayın çünkü o size bütün renkleri gösterir.
Nerden bilebilir ki? Bazen duygular hayat kurtarabilir öyle değil mi? Ya da insanın ön göremeyeceği kadar ilerlemesine sebepte olabilir , eğer o duyguyu ortaya çıkarabilecek neden varsa tabi. Bence çok rasyonalist ve duyguları bir köşeye atmamızı düşündürebilecek bir söz. Duygulardan kurtulamayıcağaız istediğimiz şeyle için daima bize engel olucakalr o nedenden ötürü bence duyguları "Bizim Yanıltamamız" lazım diye düşünüyorum.
Duygularından dolayı yaşının 3te 2 si heba olmuş biri olarak duyguların sonuçlarının ne tam kötü ne tam iyi olmadığını anladım. Çok iyi sandığımız zamanların çok iyi olmadığı , duyguların anlık olduğunu daha sonrasının referansı olmadığını gördüm. Anladım ki dün yaşadığımız duygunun büyüklüğü bu gün ki öfkemizin boyutu oluyor. Sonuç olarak seninde dediğin gibi bu gün yaşadığımız öfkenin yarın daha olgunlaşmış, akıllanmış duyguları getireceğimden şüphem yok.