Zorba, “Kırmızı, sarı, siyah yamalarla yamanmış, binlerce ekli ve yamaları kalın sicimlerle dikildiği için en büyük fırtınalarda bile yırtılmayan bazı gemi yelkenleri vardır. Benim kalbim de öyle işte! Binlerce delikli, binlerce yamalı, ama korkusuz.” sözleriyle hayatını özetleyen, tam bir canavar, kağıt faresi olmaktan ziyade santur çalan ve raks eden baş kahraman. Onun yanında okuyup yazan, hayatı yaşamadan anlamaya çalışan, iplerini bir türlü koparamayan Patron. Bu Patron; Homeros, Buda, Bergson, Nietzsche’nin yanında bir de Zorba’nın ruhunda izler bıraktığını baştan söylüyor. Ondan hayatı sevmeyi ve ölümden korkmamayı öğrendiğini anlatıyor.
Olaylar Girit’te yaşanırken Yunan-Türk etkileşimlerine de şahit oluyor, kitabın sonlarına doğru kendinizi İki Keklik türküsünü mırıldanırken buluyorsunuz. Keyifli okumalar.