Acaba o zihnimizdeki kötücül düşünceleri gerçekleştirmememizin nedeni fırsat bulamamamız mı yoksa gerçekten ahlaki duruşumuz mu?
.
Çünkü clegg in de ilk başta zihninden saplantılı düşünceler geçiyordu. Sonra zaten gerçekleştirmeyeceğim bunlar sadece bir düşünceden ibaret demeye başladı. Zaten param yok istesem de yapamam dedi . Ama fırsat bulduğu ilk anda o saplantılı düşüncelerini gerçekleştirmek için ilk adımını attı. Amacı sevgi değildi , amacı gerçekten aşk değildi , bence saplantılı düşünce bile değildi . Çünkü clegg tek bir kişiye bağlı kalamadı. Evet o güzeller güzeli Miranda'ya bir anda tutulmuş ,onu elde edebilmek için her türlü imkanını kullanmıştı. Ancak sadık değildi. Elindeki o tutunacağı dalını kaybettiğinde yeni bir dal bulmakta hiç de zorluk çekmedi.
Günümüzde, insanlar her şeyi hemencecik elde etmek istiyorlar, arzularını canları çektiğinde hiç beklemeden tatmin etmenin peşindeler ama ben onlar gibi değilim, daha eski kafalıyım, geleceği kurmak ve her şeyin zamanla gelişmesini beklemek hoşuma gidiyor.
Normal insanlar ,kilit altında yaşayanlar için kitaplara ne anlama geldiğini bilemezler. Okumak, öğrenmek ve radyo dinlemek... Sadece bunlarla vakit geçiriyoruz.
Konuştuğum zaman hepsi beni abartılı buluyor; sussam gülünç, yanıt versem kaba ,iyi bir fikir mi söylesem hırslı, yorgun olsan tembel, bir lokma fazla yesem bencil, aptal, korkak ,içten pazarlıklı olduğumu düşünüyorlar.
Ama bunu yapamam, onlara çaresizliğimi gösteremem, ben de açtıkları yaralara bakmalarına izin veremem çünkü bana acımalarına, iyimser vallahi acı tavırlarla yaklaşmalarına dayanamam.