Normal insanlar ,kilit altında yaşayanlar için kitaplara ne anlama geldiğini bilemezler. Okumak, öğrenmek ve radyo dinlemek... Sadece bunlarla vakit geçiriyoruz.
Konuştuğum zaman hepsi beni abartılı buluyor; sussam gülünç, yanıt versem kaba ,iyi bir fikir mi söylesem hırslı, yorgun olsan tembel, bir lokma fazla yesem bencil, aptal, korkak ,içten pazarlıklı olduğumu düşünüyorlar.
Ama bunu yapamam, onlara çaresizliğimi gösteremem, ben de açtıkları yaralara bakmalarına izin veremem çünkü bana acımalarına, iyimser vallahi acı tavırlarla yaklaşmalarına dayanamam.
"O yasak , şu yasak, bu da yasak"tı ama yine de hayatlarımız bir şekilde devam etti.... Artık hiçbir şey yapmaya cesaret edemiyorum çünkü yasak olmasından korkuyorum.
Dile getirmek çok zor olsa da gerçek, gerçektir. Beni bizzat kendisi itti, bizzat kendisi özensiz sözleri ile ondan gelen her sevgi çabasına karşı beni köreltti.
Düşünceyi özgür ifade ve özgür eleştiri hakkını , çene patlatmak ve kötü fıkralar anlatmakla karıştırıyorsun. Sen eleştirmek, ama kendin eleştirilmemek istiyorsun ve bu yüzden, parçalanmış ,perişan olmuşsun.