Toplum rasyonel gerçeklerden daha çok duygusal romatizmi benimser. İnsan topluma uyuşmadığını düşünse de toplumun bir parçası olduğunu ve toplumu harekete geçirmesi gerektiğinin bilincinde olmalıdır.
Güzel! Çirkin! Uzun! Kısa! Zengin! Fakir! Şerefli! Şerefsiz! Bütün bunlar hiç, baştan aşağı saçma ve lüzumsuz... Ama tuhaf değil midir ki yaşayabilmek için bu evsafın iyilerini şahsında toplamak elzem ve elzemdir.
Kişi nihayetinde kendi arzusunu sever, arzuladığı şeyi değil
...burada Proust'tan şu parçayı tercüme ederek dolayısıyla kendi haletiruhiyemi de sana anlatmış olayım:
"Işığın kendisinden bile daha sürekli olarak yüzü gözümüzün önünde olan kadın -mademki gözümüzü yumduğumuz takdirde dahi güzel gözleri, latif burnu üzerine titremekten, onları tekrar görmek için her çareye başvurmaktan geri durmuyoruz- şayet ona rastladığımız şehirden başka bir şehirde olsaydık, başka mahallelerde dolaşsaydık, başka salonlara devam etseydik, başka bir kadının da bizim için bu biricik kadın olabileceğini gayet iyi biliyoruz.