Merhaba arkadaşlar.
Yeni bir kitap incelemesi ile karşınızdayım.
Anthony Burgess - Otomatik Portakal
Kitabı ilk elime aldığımda yazarım üslubu çok garip geldi. Kitabı okusam mı okumasam mı? Diye tereddüte düşmedim değil. Daha önce hiç yeraltı edebiyatından bir eser okumadığım için kitap beni biraz kendinden itti. Ama sonra okumaya başladım ve bu eser beni çok etkiledi. Kısa sürede bitirdim. gerçekten çok beğendim harika bir eserdi. Herkese tavsiye ederim. Üslubu biraz argoydu ve değişik argo terimler vardı. Ama kitabın verdiği mesaj ve kitabınsonu çok güzeldi.
Gelelim kitabın konusuna
Kitabın baş kahramanı Alex 15 yaşındadır.
Ve bir çetesi vardır. Bunlar 4 kişidir. Geceleri dışarı çıkıp darp soygunculuk eğlencesine kadınlara tecavüz ve hatta cinayet gibi kötü ve tehlikeli eylemlerde bulunurlar. Ve bu eylemlerden hiçbir zaman pişman olmazlar. Aksine bunları yaptıkça eğlenirler ve bu daha çok hoşlarına gider. Bu çetede bir de liderlik çatışması vardır. Çete, artık Alex'in Lider olmasını istemez ve ona komplo kurar. Çete üyeleri Alex'i dövüp sonra da kaçmışlardır. polis -aynasızlar- Alex'i yakalayıp hapse atarlar. 2 yıl sonra suçluları topluma kazandırmak için bir yöntem bulunur. Ve bu deneyin kobayı da bizim Alex,dir. Bu yöntem sonucunda Alex adeta bir makinaya dönüşmüştür. Karakterimiz 2 hafta sonra normal hayatına döner. Önceki hayatında ne yaptıysa birer birer başına gelir.
Kitabın derinliğine pek fazla girmek istemiyorum.
Hâlâ okumayan varsa alıp okumalı bence.
Herkese şimdiden iyi okumalar.
Otomatik PortakalAnthony Burgess · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 200992,1bin okunma