İçerisinde on üç öykü barındıran bu eser, kitaba adını veren öykü ile giriş yapıyor. Elbette benim için ayrı yere sahip olanlar vardı fakat en sevdiğim ve okurken kendimi yaşarken bulduğum, Viyolonseldi. Oldukça naif bir konuya sahip ve abartısız sadece bu öykü için bile alınabilir. Elbette benimle aynı düşünmeyenler çıkacaktır fakat eğer gerçek bir Sabahattin Ali okuyucusuysanız bu kitapta sizi çeken en az bir öykü ile karşılaşmanız mümkün. İçerisinde gerçek anlamda bitmesini istemediğim, sadece birkaç sayfaya değil de birkaç yüz sayfaya sığması için sona yaklaştıkça sitemler ettiğim anlar oldu. İçeriğinden bahsetmeyi düşünmüyorum zaten oldukça ince bir kitap ve en kısa zamanda alıp okumanızı temenni ederek burada bitiriyorum. Selametle. ❧