Yalnızım. İnsanların çoğu evlerine gitti; radyo din leyerek akşam gazetelerini okuyorlar. Sona eren pazar günü, ağızlarında bir kül tadı bırakmıştır. Daha şimdi den pazartesiyi düşünüyorlar. Ama benim için ne pazar tesi, ne de pazar var. Günler ite kaka sürüyor birbirlerini, sonra ansızın şöyle bir parıltı ortaya çıkıyor.
Hiçbir şey değişmedi ama, yine de her şey başka bir biçimde varolup gidiyor. Anlatamıyorum. Bulantıya benziyor bu, ama aynı zamanda onun tam tersi: sonun da başımdan bir serüven geçiyor, kendimi sorguya çekince, kendimin kendim olmaklığının ve burada bulunmaklığımın başımdan geçtiğini görüyorum. Geceyi yarıp geçen ben'im. Bir roman kahramanı gibi mutluyum.