Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Zeynep

Zeynep
@szeynepgunduz
Moleküler Biyoloji ve Genetik
Konya
50 okur puanı
Temmuz 2018 tarihinde katıldı
520 syf.
5/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Spoiler
Orhan Pamuk'un okuduğum ilk kitabıydı. Sanırım son da olacak. Olay akışı üzerinde durmayacak, karakterler üzerine yazacağım. Kitapta olayların etrafında döndüğü üç ana karakter mevcut: Kemal, Füsun ve Sibel. Bu karakterleri diğerlerine nispeten daha iyi tanıyoruz. Kemal otuz yaşında, üst sınıfa mensup, eğitimli -her ne kadar yaptıklarıyla tezat oluştursa da- bir karakter. Sibel de yine Kemal ile aynı sosyal sınıfa mensup. Füsun ise bu iki karaktere zıt olarak, alt tabakadan, lise düzeyi eğitime sahip, pek de zeki olmayan bir kız fakat güzel. Kemal Sibel ile nişanlı. Füsun Kemal'in uzaktan bir akrabası. Kemal'in Füsun'da gerçekten ne bulduğunu, neden sekiz yıl boyunca onurunu hiçe sayarak onun peşinde dolaştığını, Füsun'un bir hiç uğruna intiharından sonra onun için müze yaptırdığını ve daha nicesini asla anlamayacağım. Füsun'un güzel olduğu kitapta gözümüze sokuluyor fakat başka herhangi bir meziyeti göze çarpmıyor. Kemal'i sevdiğini de düşünmüyorum. Olur da Kemal kocasının senaryosuna para yatırır, kendisini de artist yapar diye sekiz yıl boyunca Kemal'in etrafında dolaşmasına izin verdi. Kemal apaçık şekilde kullanıldı, işinden ve arkadaş ortamından soyutlandı. Füsun ise eşinden boşanıp Kemal ile evleneceğinde bile pek çok şey talep etti: düğünün Hilton'da olması, Avrupa gezisi... Kemal ve Füsun karakterini pek gerçekçi bulamadım. Bir başka mesele de bazı konuların bıktıracak derecede tekrarlanması idi: bekaret, Avrupailik, medenilik, çağdaşlık, sevişmek... Bu ve buna benzer birkaç kelime ile "Masumiyet Müzesi" özeti yapmak mümkün sanıyorum.
Masumiyet Müzesi
Masumiyet MüzesiOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 202241,2bin okunma
Reklam
Selef alimlerinin, günümüz tağutları ile kıyaslanamayacak derecede aralarında fark bulunmasına rağmen, kendi dönemlerindeki yöneticilere karşı takındıkları tavır son derece açık, kararlı, net ve temizdir. Peki günümüz davetçilerinin çoğunun, yöneticilere karşı olan tavırları nerede? Selef, siyasi bilimler fakültelerinden veya hukuk fakültelerinden mezun değildi. Düşmanlarının planları konusunda basiret sahibi olma bahanesiyle kokuşmuş gazeteleri ve dergileri de takip etmiyorlardı. Bununla beraber onlar, değil yöneticilerden, onların kapılarından bile uzak duruyorlardı. Ama bugün şeytanın dinleriyle oynadigi, selefe bağlıların(!) çoğu, dinlerinin ifsad olması uğruna dünyalarının menfaatini arzu ediyorlar ve kendilerini hor görüp umursamadıkları halde yöneticilerin kapılarının eşiğinden ayrılmıyorlar.
Yine söyle der: "Dini açıkça ortaya koymak, kafirleri tekfir etmek, onlarn dinlerini kötülemek, onların aleyhinde konuşmak, onlardan uzak durmak, onlara karşı sevgi göstermemek ve onlara meyletmemek ve yine onlardan ayrılmak ile olur. Sırf beş vakit namaz kılmak dini açıkça ortaya koymak değildir.” (Ed-Düreru’s-Seniyye, Cihad, 196)

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Allahu Teala’ya karşı ihlasla ibadet etmeden ve O’nu çokça zikir ve tesbih etmeden tüm ağır yüküyle bu büyük daveti taşıyabileceklerini zanneden kişiler hata etmektedirler. Onlar birkaç adım ileri gitseler bile azıksız dosdoğru yolu takip etmeyi sürdüremeyeceklerdir. Çünkü kuşkusuz azığın en hayırlısı takvadır.
Allah unutulmuş bir fazileti yaymak istediğinde, Kıskanç bir dili ona musallat eder.
Reklam
Zeynep
@szeynepgunduz·Bir kitabı okumaya başladı
Milleti İbrahim
Milleti İbrahimEbu Muhammed el-Makdisi
8/10 · 77 okunma
112 syf.
9/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Fareler ve İnsanlar
Fareler ve İnsanlarJohn Steinbeck
8.6/10 · 171,6bin okunma
Birinin size değer vermesini ve sevmesini istiyorsanız yapmanız gereken kendinizi geliştirmektir. Leo Buscaglia’nın dediği gibi: “Sen kendini dünyanın en etkili, en hoşa gidecek insanı hâline getirdin de mi insanlar seni sevmedi?”
Allah bir kişiyi onun kıymetini bazen saklayarak bazen de izhar ederek korur.
Reklam
Bu nedenle söylenen sözü doğru anlamak için bağlam ne kadar önemliyse vahyi doğru anlamak için de siyer bilgisi o denli kıymetlidir.
Kur'an kıssalarının bir başka hedefi de Kur'an ayetlerinin yaşanabilirliğini göstermektir. Bu nokta çok önemlidir. Yani Kur'an sadece ilkeleri anlatsa ve yaşanmış hiçbir örnek vermeseydi biz bu ilkeleri çok idealize edip ütopik bulur ve "Bir insan bunu yapamaz." diyebilirdik.
512 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.