Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Nur

104 syf.
10/10 puan verdi
·
19 saatte okudu
1518 yılında Strasbourg’ta gerçekleşen ‘Dans Vebası’ olayının, kurgulanıp kitaplaştırılmış halini okuyoruz. Olayımız, bebeklerini açıktan yemek istemedikleri için suya atan Enneline’in, kocasının yanına döndüğünde hissettiği keder, açlık, yoksulluk sebebiyle dünyadan soyutlanmış bir biçimde dans etmesiyle başlıyor. Yarın yokmuşçasına dans eden Enneline’e bir süre sonra bir başkaları daha katılıyor ve yüzlerce, binlerce Strasbourglu Dans Vebası’na yakalanıyor. Ayaklarındaki tendonlar yırtılana kadar, kemikleri gün yüzüne çıkana kadar dans ediyorlar ki bu durum bile danslarını bölemiyor. Yorgunluktan ölenler, sakat kalanlar, türlüsü türlüsü var. Hiçbir şey bu dansı durduramıyor. Tabii bu kadar açlık yüzünden bu hale düşen halkın yanı sıra, yiyecek stoklamış, çıkarcı, durumlardan faydalanan, refah içinde yaşayan piskoposu da okuyoruz. ‘Tanrı’nın verdiği bir ceza’ adı altında her türlü çıkarımı sağlamaya çalışıyor kendisine. Zaten bu adama müthiş bir sinir oldum. Aynı zamanda şehirde bir Türk istilası paniği ve bu ‘dindar’ piskoposun çıkarlarına ters düşecek Martin Luther King’in reform hareketlerini de okuyoruz. Kitap gerçekten etkileyici ve dediğim gibi gerçek bir olaydan esinlenen bir kurgu. Açlık ve sefaletin yaptıracağı şeyler gerçekten çok ama çok kötü. Her okuyucunun okuması gereken bir kitap olduğuna inanıyorum.
Dansa Davet
Dansa DavetJean Teule · Sel Yayıncılık · 20204,622 okunma
Reklam
384 syf.
3/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Kitap bitti, ben de bittim. Daha düşük tempolu bir kitap okuduğumu hatırlamıyorum. Korku kitabı, heyecan doludur diye düşündüm fakat ‘heyecanı’ neredeyse son 100 sayfada başlıyor. Tabii o heyecanı ben hissedemedim. Kitabın büyük bir bölümünü oluşturan düşük tempodan sonra hızlı tempoya giriş sağlayamadım. Kesinlikle korkutucu değil. Bitse de başka kitaba geçsem diye okudum. Beğenemedim. Fazla abartılmış betimlemeler bir süre sonra aşırı sıkıyor insanı. Büyük bir umutla aldığım kitap tam olarak hayal kırıklığı oldu. Kitabın konusu, müzayedeci Catherine, doldurulmuş hayvanlar ve kuklalarıyla ünlü taksidermist M. H. Mason’ın evine davet edilir. Ev, beklediğinden daha sıra dışıdır. Sayamayacağı kadar doldurulmuş hayvanlar, belirli bir olayı taklit eden doldurulmuş fareler, gerçek insan muamelesi yapılan kuklalar… Catherine, eşyaların listesini çıkartmak için bir günlüğüne bu evde kalacaktır. Fakat zaman geçtikçe bir tuhaflık olduğu ortaya çıkmaya başlar. Aynı zamanda bu evde geçmişinden bir parçayla da yüzleşmek zorunda kalacaktır.
Küçük Gölgeler Evi
Küçük Gölgeler EviAdam Nevill · Pegasus · 201933 okunma
376 syf.
10/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Keşke daha önce okusaymışım. Parodi Yayınları’nın 5 kitaplık Sherlock Holmes serisini aldım ve ilk kitabı bitti. Gayet eğlenceliydi. Holmes’un zekası o kadar hoşuma gitti ki. Küçük bir detaydan hayati bilgiler çıkarması… Kesinlikle okunması gereken bir kitap. Özellikle polisiye okuyan insanların mutlaka okuması gerek. Kitabın içinde 12 başlık var ve her başlıkta farklı bir vaka ele alınıyor. Benim en sevdiğim vakalar Benekli Bandana ve Kayınlı Konak oldu. Ayrıca 374 sayfalık bu kitap bir günde bitebilecek bir kitap.
Sherlock Holmes'un Maceraları
Sherlock Holmes'un MaceralarıArthur Conan Doyle · Parodi Yayınları · 201812,8bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
414 syf.
10/10 puan verdi
·
21 saatte okudu
Öncelikle, kitap okumanın artık bir lüks olduğu gerçeği beni üzüyor. Bu kitaba ve
Küçük Gölgeler Evi
Küçük Gölgeler Evi
kitabına toplam 120₺ ödedim. Günden güne artmaya devam ediyor fiyatlar. Ne olacak bilmiyorum. Her neyse. Öncelikle kitabı gerçekten sevdim. Kitabevinde arka kapak yazısı ilgimi çekti. Günümüzde de büyük problem olan kadına şiddeti ele alan bir kitap. Tabii, içinde gerilim de hat safhada. Güçlü kadınları görmek beni her zaman mutlu ediyor. Başkahramanımız Lindsey, çok severek evlendiği kocası Andrew ve küçük kızı Sophie’yle hayatını sürdürmektedir. Evliliklerinden bir süre sonra, Andrew’un hareketlerinde değişimler fark eder. Başta basit görünen kıskançlıkla başlayan değişim, giderek artar ve şiddet eğilimli, alkolik bir insana dönüştürür Andrew’u. Andrew yüzünden her gününü kızına hissettirmeden korku ve dehşet içinde geçiren Lindsey, kızıyla kaçmak için uygun bir zaman kollamaktadır. Kaçtıklarından bir süre sonra peşlerine takılan Andrew, bir kaza yapar ve bir kadının ölümüne sebebiyet vererek hapse girer. On yıl sonra, Andrew hapisten çıkar ve hapisten çıkmasıyla beraber bir dizi tuhaf olaylar yaşanmaya başlar. Şunu söylemeliyim ki, fiziksel veyahut psikolojik olsun, en ufak şiddet eğilimine sahip erkek ya da kadın fark etmez, bu dünyada yeri olmamalı.
Kapan
KapanChevy Stevens · Koridor Yayıncılık · 202258 okunma
64 syf.
5/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
Maalesef ki ahım şahım sevdiğim bir şiir kitabı olamadı. Öncelikle Üvercinka’nın hikayesinden bahsetmek istiyorum. Seniha, Cemal Süreya’nın ilk aşkı olan ve daha sonra evlendiği kadındır. Öyledir ki öğrenci olduğu vakitlerde Seniha’nın kızıl saçları hakkında tahtaya bir şiir bile yazmıştır (“Seni sevdiğim anda her şeyim kızıl oldu…”). Daha sonra Cemal Süreya, ilk aşkı Seniha ile evlendikten bir süre sonra Seniha hamileyken, Üvercinka lakabını taktığı ve kimsenin ne adını ne yüzünü bildiği bir kızla tanışır. Aralarında bir aşk başlar. Seniha, çocuklarını doğurmak üzereyken Cemal Süreya bir karar vermek durumunda kalır ve Üvercinka ile ilişkisini bitirir. Ayrıca Cemal Süreya’nın, soyadındaki iki y harfinden birini, Üvercinka için çıkarttığı düşünülüyor. Benim yorumuma gelecek olursak, başta da dediğim gibi sevemedim. Açıkçası, yasak aşkı okumak zaten zor, üstüne aşktan ziyade erotizm konu alınmış. Erotizm sıkıntı değil, sadece aşka daha çok düşülmesini beklemiştim. Şiir okurken en büyük beklentilerimden birisi, dizelerde kendimden bir parça bulmak. Okurken, anılarımı canlandıracak sözcükler bulmak. Fakat maalesef ki birkaç dize dışında kendimden bir şey bulamadım. Tabii bunlar benim görüşlerim, yine de okunabilir.
Üvercinka
ÜvercinkaCemal Süreya · Yapı Kredi Yayınları · 201818,6bin okunma
Reklam
56 syf.
10/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
Bu da ilk kitap gibi harikaydı. İlk kitap olan
Ermiş
Ermiş
gibi olmasa da, bu kitap da beni etkiledi. Özellikle sonlara doğru hafif bir kalp burukluğu yaşadım. Bu kitapta ana vatanına geri dönen El Mustafa’nın, anne ve babasının gömülü olduğu bahçesinde müritleriyle yaptığı sohbetleri görüyoruz. Sohbetler, ilk kitaptaki gibi soru-cevap şeklinde.
Ermişin Bahçesi
Ermişin BahçesiHalil Cibran · İş Bankası Kültür Yayınları · 202114,7bin okunma
55 syf.
·
Puan vermedi
·
24 saatte okudu
İkinci defa okuduğum harikalar ötesi bir kitap. Her sayfada, her satırda kendimden bir parça bulabildiğim, nasihat niteliğinde bir kitap. “Evet ya, cidden öyle” dediğim yerler çok ama çok fazla. Aşk, çocuklar, yemek, evlilik, acı, dostluk ve ölüm gibi daha birçok günlük hayatımızda karşımıza çıkan konuyu ele alıyor Halil Cibran. Sırada, Ermişin Bahçesi var. Eminim o da bu kitap gibi harikadır. Konusuna gelecek olursak, Orphalese kentinde 12 boyunca kalmış olan Ermiş’imiz, yani El Mustafa, doğduğu adaya tekrar dönecektir. Dönmeden önce halkın sorduğu günlük yaşantıya, içsel dünyaya dair soruları cevaplar.
Ermiş
ErmişHalil Cibran · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202370,7bin okunma
424 syf.
5/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Kitabın konusu, Cambridge Üniversitesi’nde okuyan bir kız öğrencinin kendini ateşe vererek alevler içerisinde yemek salonuna girdiği bu sıra dışı intiharla beraber, bu intiharın aslında birbiriyle bağlantılı diğer intiharlarla benzerliğini anlatıyor. Cambridge Üniversitesi’nde artan sıra dışı intihar vakaları, Londra polisinin dikkatini çeker. Baş kahraman olan dedektif Lacey Flint, bu üniversiteye bir öğrenci kılığında girer ve üniversitede gerçek kimliğini bilen tek kişi olan psikiyatr Evi Olivier’den yardım alır. Kafa kafaya vererek, okuldaki bu esrarengiz intihar vakalarını çözmeye çalışırlar. Yani gerçekten, konusu bu kadar güzel olan bir kitabın sonu böyle mi bitmeliydi? O kadar hayal kırıklığı yaşadım ki anlatamam. En sevdiğim yazar olan Tess Gerritsen’ın yorumunu okuyarak almıştım bu kitabı, ama canım Tess, sonu böyle biten bir kitabı nasıl övebilirsin? Fakat yine de, okunabilecek bir kitap. Sadece üzülüyorum bu kadar güzel konusu olan bir kitabın böyle bitmesine. Yazarı karşıma alıp omuzlarından sarsarak “Ne yaptın sen!?” diye sarsmayı çok isterdim. Her neyse, kendi kafamda alternatif bir son yapacağım.
İntihar Okulu
İntihar OkuluS. J. Bolton · Pegasus Yayınları · 2019133 okunma
304 syf.
3/10 puan verdi
·
21 saatte okudu
Açıkçası, hiç umduğum gibi bir kitap değildi. Arka kapağındaki yazıların büyüsüyle almıştım fakat arka kapak yazısı ne kadar etkileyiciyse, kitabın yazımı o kadar kötüydü. Kitap, Melinda Sordino isimli dokuzuncu sınıf öğrencisinin bir parti akşamı yaşadığı bir olayla beraber hayatının mahvolmasını, arkadaşlıklarının bozulmasını, okul yaşamının kötüleşmesini anlatıyor. Aslında konu güzel. Fakat yazar konuyu çok acemice veyahut özensizce ele almış. Kitap içindeki diyaloglar bir dokuzuncu sınıf öğrencisi için bile oldukça çocukçaydı. Yazmak için yazmış gibi bir hava uyandırdı. Tabii beni sonlara doğru beni etkileyen kısımlar oldu mu, oldu. Fakat genel anlamda sevemedim. Kitap bana göre ‘çerezlik’ bir kitap olmuş. Elinize aldığınız an bitirebileceğiniz bir kitap. 300 sayfa olduğuna aldanmayın, yazı puntoları gerçekten büyük. Onun dışında, yaşadığımız dünyadan tekrar ve tekrar nefret ettiren bir olayı ele almış yazar. Son iki sayfadaki bilgilendirme kısmı da oldukça yararlıydı.
Konuş Benimle
Konuş BenimleLaurie Halse Anderson · GO! Kitap · 2015239 okunma
306 syf.
8/10 puan verdi
·
17 saatte okudu
Birkaç yıl önce okuduğum kitabı tekrar okudum ve ilk okuduğumda hissettiğim üzüntünün aynısını hissettim. Kitap, Hannah Baker isimli öğrencinin intihar etmeden önce buna neden olan 13 kişiye 7 adet kaset bırakıyor ve neden olanlar arasında elden ele geçmesini sağlamasını anlatıyor. Kitabı Clay Jensen isimli, Hannah Baker’dan hoşlanmış bir oğlanın
Ölmek İçin On Üç Sebep
Ölmek İçin On Üç SebepJay Asher · Artemis Yayınları · 20173,618 okunma
Reklam
453 syf.
9/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Bana okuma sevgisini aşılayan anneannemin, aylar öncesinde “kesinlikle oku, çoğu kitapları unutmaya başladım ama bu kitabın sonunu unutmuyorum.” dediği kitap. Okuduğum ilk Michael Connelly kitabı ve gerçekten çok güzel diyebilirim. Kitapta rahatsız edici içerikler var. Demek istediğim, pedofililik, küçükken cinsel tacize uğrayan çocukların
Şair
ŞairMichael Connelly · Epsilon Yayınevi · 2000248 okunma
477 syf.
10/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Rizzoli & Isles serisinin 10.kitabı olan Sona Kalan kitabı da bitmiş bulunmakta. Zaten Tess’in kitaplarına, özellikle bu serisine hayranım, bu kitabı da en az diğerleri kadar harika olmuş. Yavaş yavaş sona yaklaşmanın burukluğu var içimde. Okuyun arkadaşlar, Tess Gerritsen kitaplarını, özellikle de bu seriyi okuyun. Bu kitap tam anlamıyla ters köşe oldu. Ayrıca kitapta Sıçan’ı ve Ayı’yı görmek çok güzeldi. Sıçan’ın kurduğu Çakallar kulübüne de aşık oldum diyebiliriz. Kitabın -ve diğer serinin- en sevdiğim tarafı sadece bir olayı çözümlemek odaklı değil, aynı zamanda karakterlerin kişisel yaşamını da ele alması. Bu kitapta da Jane’in babası yüzünden kanser oldum. Her neyse, uzun lafın kısası yine çok güzel sonlu bir kitap oldu. Jane ve Maura’nın arkadaşlığının ilerlemesi güzeldi. Kitabın konusuna gelecek olursak; Teddy’nin koruyucu ailesinin katledilmesi üzerine Jane Rizzoli konuyu devralır. Bu davanın sıradan bir hırsızlık üzerine, ardından cinayete giden bir olay olduğu düşünülür. Fakat daha sonra aynı kaderi yaşamış iki çocuk olan Will ve Claire’in de yolları Teddy ile kesişince davanın basit bir cinayetten öte olduğu anlaşılır. Önce aileleri, ardından da koruyucu aileleri öldürülen bu üç çocuğun yaşadığı ortak kaderin neyin sonucu olduğunu okuyoruz. Tabii sonu hiç tahmin edilemiyor. Ters köşe bir kitap. Kesinlikle 10/10 bir kitap.
Sona Kalan
Sona KalanTess Gerritsen · Martı Yayınları · 20142,789 okunma
320 syf.
10/10 puan verdi
·
4 saatte okudu
Uzun zaman sonra başladığım gibi bitirdiğim bir kitap oldu. Yazarın okuduğum üçüncü kitabı ve bu kitabın diğer kitaplardan daha etkileyici olduğunu söyleyebilirim. Her sayfası ayrı bir gerilim ve merak içeriyor. Sonunda ise öyle bir ters köşe oluyor ki tam anlamıyla şoke oldum. Konusuna gelecek olursak: Ünlü psikiyatrist Doktor Larenz’in kızı Josy, belirlenemeyen ve teşhis konulamayan bir hastalığa yakalanır. Devamlı nöbetler geçirir ve bir gün ortadan kaybolur. 4 yıl sonra Doktor Larenz bu durumla başa çıkabilmek için bir adada köpeğiyle beraber yaşamaya başlar. Bir gün kapısını çalan gizemli bir kadın olan yazar Anna Spiegel ile hayatı değişir. Anna, ileri derece şizofreni hastası olan ve bu hastalığı yüzünden yazmayı bırakan dünya çapında ünü olan bir kadındır. Doktor Larenz, Anna’nın yazdığı ve yarım bıraktığı kitabının, kızı Josy’nin ortadan kaybolmasıyla ilgili olduğunu düşünür.
Terapi
TerapiSebastian Fitzek · Pegasus Yayınları · 20151,644 okunma
Geri15
88 öğeden 76 ile 88 arasındakiler gösteriliyor.