Bir yazar, "Tarihini bilmeyen nesil, tarih yazamaz" diyor. Bence bu çok anlamlı ve doğru bir ifadedir. Çoğu bilmiyor... Bilmek gibi bir çabaları da yok!..
Bugün üretmeyen, sormayan, bir papağan gibi ezberci, sadece seyreden bir nesil, bir gençlik ile karşı karşıyayız.
Acaba bu hafta kim, hangi modaya uymuş? Bu hafta kim, kiminle beraber? Bu hafta hangi dizi hangi TV. kanalında? Bu hafta hangi şarkı indi, hangisi çıktı?
İşte, günümüzde cazip hale gelen paparazzilik mesleğinin malzemesi halindeki gençliğimizin, televizyon ekranlarında bile övünç kaynağı haline gelen platonik aşkı, bu hale gelmiş durumda.
Bir futbolcunun formasına dokunmak için oyun sahasına şuursuzca fırlayan gençlik...
Gittiği konserde şarkıcının eline dokunmak için sahnede kendini yerden yere vuran ya da şarkıcısının eline dokunamadığı için intihara kalkışan zavallı bir gençlik...
Pop'ların, Rep'lerin, Caz'ların cezbesine kapılarak ne yaptığını bilmeyen ve hatta kendini kesici âletlerle yaralayan bir gençlik...
Alkolün ya da "Beyaz zehir" denilen uyuşturucunun esiri, tuvaletlerde ya da izbe yerlerde can veren, kapkaççı, asi bir gençlik...
Bırakın şehitlere saygı duymayı, ecdadına, öz annesine, babasına, atasına küfreden, onlara el kaldıran ve hatta bazen silah çeken bir gençlik...
Anne babasını reddeden, ya da anne babası tarafından reddedilen uyumsuz ve hırçın bir gençlik...