Yalnız kalmadan hakiki mutluluğu bulmak mümkün değildi. Gökten düşen melek muhtemelen, diğer meleklerin henüz tatmadığı o yalnızlık duygusunu arzuladığı için Tanrı’ya ihanet etmişti.
“Güzel bir kitap okumak ve ömrümün geri kalanını o kitabı okuduğum yerde geçirmek istiyorum.” demişti o. Sonra da bana dönüp sormuştu: “İnsan güzel bir kitap okuduğu yerden nasıl ayrılabilir?”
Farklı olduğumuzu düşünüyorduk, dağılıp giden diğerleri gibi olmadığımızı. Sonra da birbirimizin yüzüne bile bakmadan masalarımızı, eşyalarımızı topladık…
İnsanın geçmişi peşinden uysal bir köpek gibi gelse, tamam! Ama biz insanların zamanla tedirgin bir kediye dönüşme olasılığı da var. Sırtı kabarık, durmadan arkasına bakan bir kedi…