Küçük insanlar da tıpkı köpekler gibi düşünüyordu. Değer yargılarımız aynıydı. Bir şeye üzüldüğümüzde ya da bir şey canımızı yaktığında çabuk iyileşiyorduk. Bir şey bizi mutlu ettiğinde onu sonuna kadar yaşıyorduk. Saçmalıklarla harcamıyorduk elimizdekini.
Hayatın diğer birçok alanında olduğu gibi, bir şeyi elde etmek için harcanan, o şeye adanan zaman -ki zaman şeyin ne olduğuna göre farklılık gösterir- o şeyi elde etmekten daha değerlidir. Çünkü sonunda ne elde edeceğimizi hiçbir zaman bilemeyiz.