Olağanüstü serüvenler, yüce başarılar hayal etmeyi öğrenmiş biriydim ben artık. Hayatımın zor günlerinde bunun çok yardımını gördüm; böyle günlerim de hiç az olmadığı için, daha da çok hayallere gömüldüm, bu işte gitgide daha hünerli, başarılı oldum. Dışarıdan bir yardım beklemediğim gibi, mutlu bir rastlantı umudu da beslemiyordum. İrademin giderek çelikleştiğini, hayat şartları cetinlestikce daha güçlü, hatta daha akıllı olduğumu fark ediyordum. İnsanı var eden şeyin, onun çevre koşullarına direnci olduğunu çok erken anlamıştım
Sayfa 5 - Türkiye iş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Fazla okumakla birlikte gelen aydınlanma, etrafın karanlığının farkına varmamızı sağlar, bu fark ediş başlangıçta yalnız ve soyutlanmış hissetmemize neden olur. Ama o karanlığın prangasından kurtulmanın beraberinde getirdiği özgürlük hissi paha biçilemezdir ve hayatın aslında mutlu olmaktan ibaret olmadığını anladığınızda; durup öfkenizi, kederinizi, zaaflarınızı izlediğinizde gerçek beninize yaklaşırsınız. İnsanın kendini tanıma, arama ve bulma yolculuğunun hazzı ise hiçbir mutlulukta yoktur. O yüzden cahilliğin mutluluğuna üstündür bilgeliğin farkındalığı.
Öncelikle böyle güzel bir kitabı neden bunca sene kesfedemedim diye kendime kiziyorum ama sonuçta bulmuş olmanın verdiği o mutluluğu düşünerek kendimi affediyorum. Almanya'da ödül alan ve ülkemizde çok bilinmeyen bu kitapta yazarın çocukluktan gençliğe 1940'lı yıllardan 1960'lı yıllara Bursa,Ankara gibi farklı şehirlerde geçirdiği hayatı ve çevresindekileri açık bir dille ve akıcı olarak anlattığı bu eserde sanki o yıllara gidiyorsunuz. Ülkemizin o döneminde yaşananların halk içinde ne şekilde görüldüğü ve ülkenin durumuna dair fikir sahibi olurken insanların yaşayış ve inanışlarına da ışık tutan bu eser beni çok etkiledi. Zorlukları ve sevinçleri, eski inanışları ve modern yaşamı, iyilikleri ve kotulukleri yani zitliklari ilmek ilmek isleyebilen ve bunları insanların yanıbaşında oluyormuscasina akıcı bir dille anlatan bu eserin ülkemizde tanınmamasina üzüldüm. Yazarın bir diğer kitabı olan Halicli Köprüyü de şuan okumaktayım. İmla ve noktalama hataları için kusura bakmayın. Hızlıca yazdım ancak bu kitabı öyküleri sevenler kacirmamali
Birbirini seven iki kalp bir olunca ne milliyet ne din ne yaş..Her şey anlamını yitiriyor.Niye kurallar koyuyoruz hayatımıza?Niye mutsuz olmak için elimizden geleni yapıyoruz,niye?