Hâlâ buradasın,
bana dikilisin, bu eşofmandaki dikişler gibi.
Bana sözcükler veriyorsun,
hem parçalayan
hem de parçalarımı birleştiren.
Bana yalnız olmadığımı hatırlatarak
daha sıkı tutuyorsun.
Hiç olmadım ki.
Hiçbirimiz değiliz.
Hâlâ buradasın,
bu duvardaki sözcüklere dikili.
Her bir kelimesine.
Sen gittikten sonra
Garaj yoluna baktım
Boşluğunu hissederek
Geri dönecek misin diye merak ederek.
Sen gittikten sonra
Sorularını düşündüm
O kadar pervasız olmamayı dileyerek
Seni korkutup kaçırdım mı diye merak ederek.
Sen gittikten sonra
Kollarımın arasındaki hissini hatırladım.
Oraya nasıl mükemmel oturduğunu. Gitarım gibi.
Şansım varken öpmeli miydim diye merak ederek.
Sen gittikten sonra
Odamda oturdum
Söylediğin her şeyi anımsayarak ve
Söylemediğin her şeyi merak ederek.
Sen gittikten sonra
Sessizlikte oturdum.
Hiç anlamadığım bir biçimde seni özleyerek
Bir daha gelecek misin diye merak ederek.
-𝘔𝘦𝘳𝘢𝘬 𝘌𝘥𝘦𝘳𝘦𝘬
Duygularınızı nasıl ifade edeceğinizi ve bunları diğer insanlarla nasıl paylaşacağınızı biliyor gibisiniz. Korkarım benim yeteneğim bunun tam zıttı; her şeyi içimde tutma konusunda yetenekliyim.
...sürekli dinlemeye alışkın olan kişiler karşılarındakilere açılmakta, konuşmakta güçlük çekerler. Sorunlarını ve sevinçlerini hep kendilerine saklar, bu konulardan bahsetmezler.
"Düzlüğe girdiğiniz veya gerilediğiniz için hedefe ulaşacağınıza inancınızı kaybederseniz, bırakmayın. Kendinizle olduğunuz yere geri dönmek veya düzlüğü aşmak için ne gerekirse yapacağınıza ve sonra bırakacağınıza dair bir anlaşma yapın. Muhtemelen bırakmayacaksınız."
"...sürekli dinlemeye alışkın olan kişiler karşılarındakilere açılmakta, konuşmakta güçlük çekerler. Sorunlarını ve sevinçlerini hep kendilerine saklar, bu konulardan bahsetmezler."