Mustafa Kemal, Büyük Harp’e girmek aleyhinde idi: Kafa ve sanat adamı olduğu için! Mustafa Kemal, Kurtuluş Harbi’ni bırakmak fikrinde asla bulunmadı: Vatan adamı olduğu için!
yapılmak istenene baksana! batı kültürü getirilecek, batılı olmayan bir toprak parçasında -o toprak parçasında yaşayan yerli çoğunluğun varlığı ve istemleri tümüyle kulak arkası edilerek!- yeni bir vatan edinmesine yardımcı olunacak.
buludu yok yağmuru yok yeli yok
kalmış vatan çırılçıplak ortada
ne bakınıp durursunuz bre gözsüzler
ne söylenip durursunuz bre dilsizler
ormanı yakan alçak
buludu yakan deyyus
gezip durur sokakta
daha ne durursunuz
yapışın yakasına!
"Vatan ve millet kitaplardan okumakla sevilmez. Münevver olarak Anadolu'ya gideceksin, köylerde kalacaksın, onlarla birlikte çalışacaksın, bu toprak o zaman bize vatan olur."
Bir başka yiğit de Mehmet Akif Ersoy’dur. “hakkıdır hakka tapan milletimin istiklal” satırlarını yazan milli şairimiz Mehmet Akife de vatan haini dediler. Uzun yıllar mısırda sürgün hayatı yaşarken büyük çileler çekti. Eserlerine yıllarca ambargo konuldu. Dinci denilerek damgalandı.
Bediüzzaman, mekteplerde imansız bir nesil yetiştirmek için gayret eden zalimlere karşı mücadele etti. Vücudu hiç döşek
görmedi, zindanlarda ve mağaralarda yattı. Ona da vatana ihanet damgasıyla dava açtılar. O da vatan hainliği ile suçlananlar kervanına katıldı.
Bütün peygamberler ve onların izlerinden gidenler hep “ vatana ihanet ve köleleri ayaklandırmak ve zulüm düzenlerine isyan” suçlarıyla itham edildiler. Tarihin her döneminde sömürü güçleri köleleri ayaklandıranlara vatan haini damgasını vurmuşlardır.