Ankara, Mon Amour ansızın girdi hayatıma. Öylesine başladığım bir kitap kendi anılarımı okuduğum bir âna evrildi. İlk önce gazoz kapağı koleksiyonu yapan Suna oldum, sonra annesiyle yeni bir hayata başlayan Emel oldum. Hayatın savurduğu yapayalnız Gülay oldum. Aşkı hiç beklemediği anda bulan Ömer oldum. Savaşların içinden kopup gelen Madam Litvak oldum. Hepsini ayrı ayrı yaşadım içimde, hepsinin anıları benim oldu. Onlar yerine ağlayıp güldüm, onlarla birlikte birilerini bekledim.
İşte sıkılıp okumasam mı acaba dediğim kitap demlenerek yaşadığımız hayatın içinden geçerek gelmişti. Durup dinlenip hayatımı izlediğim anlarda okumak için yazılmış gibiydi.
Şimdiden keyifli okumalar dilerim.
