Melankoliye ve yalnızlığa düşen genç bir adamın ruhu rüzgârda titreyen, şafakta açılan ve gece çöktüğünde de kapanan körpe bir zambak gibidir. Onun zihnini meşgul edecek etkinlikleri yoksa, oyunlarını paylaşacak arkadaşları yoksa, hayat bu genç adam için, örümcek ağlarından başka şey görmediği, sürünen böceklerin çıkardığı boğuk sesten başka bir şey duymadığı daracık bir hapishaneden başka ne olabilir ki.