Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ahmet Yafes

Ahmet Yafes
@yafest
Kahramanmaraş'ta doğdum ve hayatımı sürdürmeye çalışıyorum.
Sayısal değer! Her duyduğumda, nasıl da sinirlendiriyor beni bu kavram! Sözcüklerin anlamlarını anlamak yerine çağdaşlarım, harflerin değerlerini hesaplıyorlar; işlerine geldiği gibi topluyor, çıkarıyor, bölüyor, çarpıyor ve her zaman onları şaşırtacak, onlara güven verecek ya da yüreklerini korkuyla dolduracak sayıya ulaşıyorlar sonunda. Ve böylece insanların düşüncesi iplik iplik dağılıyor, akılları cılızlaşıyor ve körinançlar içinde eriyip gidiyor!
Reklam
Bu kitabın başından beri "ölümcül" kimliklerden söz ediyorum - bu tanım benim kınadığım, yani kimliği tek bir aidiyete indirgeyen kavramın insanları taraf tutucu,katı, hoşgörüsüz, baskıcı, kimi zaman kendini yok edici bir tavra yerleştirmesi ve onları çoğu zaman katillere ya da katillerin yandaşlarına dönüştürmesi oranında bana yanlış gibi gelmiyor. Bunların dünya görüşleri çarpık ve terstir. Aynı topluluğa ait olanlar "bizimkiler" olur, yazgılarına arka çıkmak istenir, ama onlara karşı zalimce davranmaktan da kaçınılmaz; "ılımlı" görülürlerse kınanır, yıldırılır, "hain" ya da "döneklikle" suçlanırlar. Ötekilere gelince, karşı kıyıdakilere gelince, kendimizi asla onların yerine koymaya çalışmayız, şu ya da bu sorunla ilgili olarak tamamen haksız olamayacaklarını kendimize sormaya hiç gelemeyiz, onların şikayetleri, çektikleri acılar, kurbanı oldukları haksızlıklarbkarşısında yumuşamaktan kaçınırız. Sadece, çoğu zaman topluluğun en militan, en laf ebesi, en aşırı kesiminin bakış açısı olan "bizimkiler'in bakış açısı önemlidir.
Onun mutlu olduğunu hissetmek istiyorum ama ona mutluluk vaadetmeye cesaretim yok.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
352 syf.
·
Puan vermedi
Köpekler Alçaktan Uçar
Köpekler Alçaktan UçarAlek Popov
7.5/10 · 15 okunma
Başkaları konuştukları gibi yazarlar, ben sustuğum gibi yazıyorum.
Reklam
Ahmet Yafes

Ahmet Yafes

, bir kitabı okumayı düşünüyor
Her Şeyin Sonundayım
Her Şeyin SonundayımTezer Özlü
8.4/10 · 2.158 okunma
Turgut'un 27 Eylül 1963 tarihli mektubundan: Orhan Erkanlı'nın 27 Mayıst'tan çok evvel, İsmet Paşa'yı ihtilal hareketinden haberdar ettiklerini daha evvel bildirmiştim. Erkanlı'nın ifadesine göre ''olmaz öyle şey demekle beraber 'meclis kürsüsünden ihtilal meşru olur' demek suretiyle bizi teşvik etti ve cesaret verdi'' demesi dikkate değer. Demokrasi havarisi nasıl da iki yüzlü...
Bugün, bize Yassıada'da ölüm cezasına mahkum olduğumuzun tebliğinin tam yıldönümüdür. Safha safha o günün bütün meş'um manzarası gözümün önünden geçti. Siyasi ve adli tarihimizde bütün bunlar hırs, menfaat, intikam ve ikbal uğruna irtikap edilmiş muazzam bir rezalet olarak kalacaktır. En çok buna acıyorum. Tabii umumi manasında...
Ahmet Yafes

Ahmet Yafes

, bir kitabı okumaya başladı
Kayseri Cezaevi Günlüğü
Kayseri Cezaevi GünlüğüCelal Bayar
7.7/10 · 19 okunma
Esasen murakabe* altında bir milli irade, şerefsiz yaşayacağına yok olsun daha iyi. *(denetleme,denetim)
Reklam
408 syf.
·
Puan vermedi
·
19 günde okudu
Uğultulu Tepeler
Uğultulu TepelerEmily Brontë
8.1/10 · 42,2bin okunma
Gılgamış nihayet Utanapişti'ye kavuştuğunda hayal kırıklığına uğrar. Atasının ölümsüzlüğü bir daha tekrarlanmayacak benzersiz durumların sonucudur. Gılgamış'a içini açar ve eski çağların birinde tanrıların insanlara kızdıklarını ve bir sel gönderdiklerini anlatır. Bir tek Utanapişti ve karısının yaşamasına izin verilmiştir: İkisi önceden uyarılırlar ve büyük bir tekne inşa ederek her canlıdan bir çift alıp bu tekneye koyarlar. Tekneyi altı gün boyunca döven fırtına bitip, hava açtığında Utanapişti pencerelerden birini açar ve teknesinin bir adanın kumsalında olduğunu görür, esasında burası bir dağın tepesidir. Altı gün daha bekler ve önce bir güvercin, sonra da bir kırlangıcı dışarı salar. İkisi de geri döner. En sonunda bir kargayı bırakır ve karga geri dönmez. Utanapişti Enlil'in bu acele kararından ötürü pişman olduğunu ve dünyadaki yaşamı kurtardığı için onu ölümsüzlükle ödüllendirdiğini söyler. Ama tanrılar bunu asla tekrar etmeyecektir.
Zihnin, modern dünyada kullandığımız tümdengelim ve tümevarım süreçleri yerine analojiyle çalıştığı Babil'de "isim doktrini" önemliydi. Hem Babilliler hem de Mısırlılar için bir nesnenin ya da insanın ismi onun temel doğasıyla uyumlu olmalıydı. Yani "iyi" bir isim, onu taşıyanı "iyi" bir insan yapardı.
Lidya'ya yakın olan, bu nedenle de bu yeni gelişmeden hızlı bir şekilde etkilenen Yunanistan'da para siyasetin demokratikleşmesini teşvik etti. Solon'un yönetimi altında eski ayrıcalıklar kaldırıldı ve kamu görevine uygunluk (toprağa dayalı) varlığa bağlı hale getirildi. Demokrasi, piyasa ekonomisine ve güçlü para birimlerine sahip şehirlerde yükseldi.
191 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.