"Biz insanlar çok defa, koşa koşa gittiğimiz bir yolda, elimizden, kolumuzdan, boynumuzdan, haberimiz olmadan düşen kıymetli bir mücevheri aramak için geri dönen şaşkın yolcuya benzeriz."
Yazara ait okuduğum ilk kitap. Kendisi bu kitabı "birlikte iyileşmek için kaleme aldığını" söylüyor. Cümleleri o kadar naif ve incelikli ki, okurken insan bu dünyada anlaşılabileceğine, iyi biri olmaya çalışmanın bu dünyada da birileri tarafından değer görebileceğine inanıyor. Kitabı kapatıp kitaplığa koyduğumuzda, çevremize baktığımızda anlatılanların bir geçerliliği kalır mı bilmem ama, her şey önce kendi kalplerimizi iyileştirmekten geçiyorsa, bu kitap bunun için bir merhem olabilecek nitelikte diyebilirim.
Üniversitede çok sevdiğim bir hocamın tavsiyesi ile tanışmıştım Sâmiha Ayverdi'yle. Türkçeyi kullanışına, ifade ettiklerini gönlünüzde birebir hissettirme yeteneğine hayran olmamak elde değil. "Yazarlık yeteneği böyle bir şey olsa gerek" diyorum her bir kitabını okuyuşumda. Her paragrafı için ayrı bir şerh düşülmesi gereken, özel bir kitap. Kıymetli
bir dostumdan ayrılıyor gibiyim..