Abdulkadir Süphandağı Gönderileri
Abdulkadir Süphandağı kitaplarını, Abdulkadir Süphandağı sözleri ve alıntılarını, Abdulkadir Süphandağı yazarlarını, Abdulkadir Süphandağı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ebu Hüreyre'den (Ra) rivayet edilen bir hadiste Efendimiz(sav) şöyle buyurmuştur. " Yalan söylemeyi,cahilce davranmayı ve bununla amel etmeyi bırakmayan oruçlu kimsenin, yemesini ve içmesini bırakmasına Allah'ın ihtiyacı yoktur"
Sayfa 89Kitabı okudu
Elveda ey şehr-i rahmet elveda!
Elveda ey şehr-i gufran elveda!
Elveda ey mâh-ı Kur'an elveda!
Elveda ey derde derman elveda!
Sayfa 156 - Timaș Yayınları, 1. Baskı, Eylül 2006Kitabı okudu
Ya ilahel âlemin! Bizler Senin rahmetine ve lütfuna muhtacız, Sen bizim şu günahkâr halimize kararmış kalplerimize, isyanımıza bakma, bakacaksan şayet aczimize bak, rahmete susamışlığımıza bak, kul oluşumuza, binlerce ihtiyaç içerisinde oluşumuza bak. Bak ve bizi affet, bizi bağışla rahmetine kavuşup da kurtulanlardan eyle bizi.
Sayfa 133 - Timaș Yayınları, 1. Baskı, Eylül 2006Kitabı okudu
"Pişmanlık tevbedir."
Sayfa 125 - Timaș Yayınları, 1. Baskı, Eylül 2006Kitabı okudu
Sadaka, muhtaç olan kimseye, ihtiyaç sahibine verilmelidir. Böyle olmadığı takdirde, yani iyi araştırılmadan, elinde olduğu halde, gözü doymayan, aksine istemekten de utanmayana verilirse sadaka hakkıyla verilmiş olmaz ki bu da ondan beklenen hayrın hayırlı bir şekilde kullanılmama vebalini beraberinde getirir.
Sayfa 121 - Timaș Yayınları, 1. Baskı, Eylül 2006Kitabı okudu
"Tok, açın halini bilmez. Çok yiyen sert ve katı kalpli olur."
Sayfa 97 - Timaș Yayınları, 1. Baskı, Eylül 2006Kitabı okudu
'Fazla su ekini kuruttuğu gibi, fazla gıda da kalbi öldürür.'
Sayfa 97 - Timaș Yayınları, 1. Baskı, Eylül 2006Kitabı okudu
Erzurum bütün bir bölge olarak dine ve dini merasim ve geleneklere bağlılığıyla bilinir. Bunda hiç şüphesiz Efe hazretleri gibi Allah dostlarının yaptıkları ilim, irfan gayretlerinin rolü büyüktür.
Sayfa 93 - Timaș Yayınları, 1. Baskı, Eylül 2006Kitabı okudu
"Boğazının kulu olanın kalbi serttir. Hikmetten mahrumdur. Hakk'ı unutucudur."
Sayfa 64 - Timaș Yayınları, 1. Baskı, Eylül 2006Kitabı okudu
Matematiğin iflas ettiği, hesapların karıştığı muhteşem bir kazanç panayırıdır Kadir Gecesi. Bu pazara denk gelip de ondan istifade edemeyen, yükünü tutarak, iflastan kurtulamayan tüccar, ne perişan ve ne kadar akıldan yoksun...
Sayfa 142Kitabı okudu
Kadir Gecesi ...
"Koy zaman ölçüsü zamanın olsun
Bu ölçü ters düşer isteğimize
Gün var ki yıldan da uzun
Yıl var ki günden de kısadır bize."
Sayfa 142Kitabı okudu
Resulullah'ın Evdeki İbadeti
Hz. Enes (ra) anlatıyor: Hz. Peygamber (sav)'ın zevce-i påklerinin häne-i saådetlerine bir grup erkek gelerek Resûlullah'ın (sav) (evdeki) ibadetinden sordular. Kendilerine sordukları husus açıklanınca sanki bunu az bularak: "Resulullah (sav) kim, biz kimiz? Allah Onun geçmiş ve gelecek bütün günahlarını affetmiştir (bu sebeple Ona az ibadet de yeter)" dediler. İçlerinden biri: "Ben artık hayatım boyunca her gece namaz kılacağım." dedi. İkincisi: "Ben de hayatım boyunca hep oruç tutacağım, hiçbir gün terk etmeyeceğim." dedi. Üçüncüsü de: "Kadınları ebediyen terk edip, onlara hiç temas etmeyeceğim." dedi. (Bilâhere durumdan haberdar olan) Hz. Peygamber (sav) onları bularak: "Sizler böyle böyle söylemişsiniz. Halbuki Allah'a yemin olsun Allah'tan en çok korkanınız ve yasaklarından en ziyade kaçınanınız benim. Fakat buna rağmen, bazen oruç tutar, bazen yerim: namaz kılarım, uyurum da; kadınlarla beraber de olurum. (Benim sünnetim budur), kim sünnetimi beğenmezse benden değildir" buyurdu.
Sayfa 57 - Timaș Yayınları, 1. Baskı, Eylül 2006Kitabı okudu
Hacı Cemal Öğüt anlatıyor :)
Bir Ramazan ayında oruç tutmayan bir cemaatini birazcık hırpalamak için kendi eşinden örnek vererek şu enteresan hatırayı anlatmıştır:
"Bizim hanım var ya, çok saf bir kadındır. Böylesine saf bir kadınla Hacı Cemal nasıl idare etsin? Neden mi saf diyeceksiniz. Bakın anlatayım da siz hak verin!" diyerek şöyle devam ederdi.
"Geçen gün abdestimi alıp buraya vaaza gelmek için pardösümü giydiğim sırada, bizim hanım aniden bir çığlık attı."
"Hayrola hatun, ne var ki, yangın alarmı gibi bağırıyorsun, dedim.
"Ne olacak, görmüyor musun, kedi iftarlık pideleri yiyor" dedi.
"Yahu, insan bir pide için bu kadar telaşlanır mı? İşte gidiyorum, vaazdan sonra istediğin kadar pide alır, gelirim iftara, merak etme."
Fakat baktım hanım büsbütün hiddetlendi:
"Ayol ben pidelere acımıyorum. Evde pide var. Benim hayret ettiğim şey, bu kedinin böyle mübarek Ramazan'da oruç tutmayışıdır. Baksana, hayvancağız şıpır şıpır durmadan ekmek yiyor..."
Bu seferde ben hiddetlendim:
"İlahi hatun, sen ne kadar safsın! Bilmiyor musun ki; hayvanlar oruç tutmaz! Hayvanlar namaz kılmaz! Hayvanlar açık yerlerini örtmez! Hayvanlar komşu hakkı diye bir şey bilmez! Nasıl iyi demiş miyim?
Sayfa 56 - Timaș Yayınları, 1. Baskı, Eylül 2006Kitabı okudu
Mühürlemek
Hırs ve açgözlülük, ateş dolu bir cehennemdir. Cehennemin kapısına da kilit vurmak ne güzeldir. Oruç tutmak, onun kapısını mühürlemektir. Sen de mühürle ki, onun şerrinden kurtulasın.
Sayfa 53 - Timaș Yayınları, 1. Baskı, Eylül 2006Kitabı okudu
Allah dostlarının oruçlan, akşama kadar sadece aç kalarak gününü zayi edenlerin oruçlarına benzemez. Onlar hayatlarının bütününde Allah'ın emirlerinin bütününü harfiyen yerine getirerek O'na gerçek kul olabilmenin şerefine ermenin derdindedirler.
Sayfa 49 - Timaș Yayınları, 1. Baskı, Eylül 2006Kitabı okudu