En Eski Abdulkadir Süphandağı Gönderileri
En Eski Abdulkadir Süphandağı kitaplarını, en eski Abdulkadir Süphandağı sözleri ve alıntılarını, en eski Abdulkadir Süphandağı yazarlarını, en eski Abdulkadir Süphandağı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Mahya
Bir seyyah demiş ki: Dünya yüzünde sevilmeye ve sayılmaya layık Türklerin hiç bir medeni eserleri olmasa bile yalnız şu gökten yıldızları toplayıp minareler arasında yazıyı yazmayı akıl edişleri ve bunda muvaffak olmaları onları medeniyette ne kadar ilerde olduklarının ifadesidir.
Sayfa 90Kitabı okudu
Hicret yolculuğu başlamıştı, bu tarihin akışını değiştirecek, muhteşem sırlarla dolu bir yolculuktu. Belki de Allah Resülü bir yandan gönlü kırık olarak Mekke'den çıkmanın planlarını yaparken, bir yandan Medine'ye gitmenin planlarını yapıyordu. Asıl savaş yeni başlıyordu. Hicret bir devrin kapandığının, yeni ama alabildiğine farklı yeni bir devrin başlangıcının adeta habercisiydi. Artık hiç bir şey eskisi gibi olmayacaktı.
Ve artık kork ey Müşrik, titre lat, menat, uzza, hubel, Bu devir, bu, zamanın aşkla menzili maksuduna, altın çağa, saadet asrına koştuğu çağ.
Sabır ve tahammül, bir savaş alameti, bir savaş ilanı, Akabe biatı, bir savaş ön hazırlığı, Hicret, bir savaşın başlangıç taktik ve stratejilerinin şah damarı. Hudeybiye bile bir anlamda bir savaş öncesi kazanılan muhteşem bir zaferin adı.
"Bir peygamber zırhını giydikten sonra, savaşmadan onu çıkarmaz." Dedi ve ardından "Eğer sabreder, görevinizi tam yaparsanız, Allah'ın yardımıyla zafer bizimdir."
Yani ihanet münafığın en farklı, en bariz fıtratlarından birisidir.