Ahmet Maranki 1956 yılında İnebolu'da doğdu. Liseyi İstanbul'da bitiren yazar ilk önce Tütün Eksperleri Yüksek Okulu'nu bitirip 1976 yılında stajını tamamlayarak devlet görevine başladı. Sırasıyla 1981 yılında İstanbul Üniversitesi T. Endüstri Mühendisliği'ni, 1986 yılında İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Sosyal Siyaset Bölümünde 'master'ını, 1990 yılında aynı bölümün Sosyal Siyaset Çalışma Ekonomisi Endüstri İlişkileri alanında doktorasını tamamladı. 1991 yılında ABD'de mesleki alanda mahalli idareler, sosyal güvenlik sistemleri ve tarım alanında doktora üstü bilimsel çalışma ve araştırmalarda bulundu.
1993 yılında SSCB'nin yıkılmasıyla Azerbaycan devletinin talebi üzerine, T.C. adına görev yaptığı ilgili birimin baş uzmanı olarak araştırmalar yapmak ve üniversitelerde ders vermek üzere görevlendirildi. T.C. adına Azerbaycan Birleşmiş Milletler Teşkilatı (BMT) U.N.D.P, UNV birimlerinin kalkınma programları çerçevesinde devlet ve özel üniversitelerinin planlı ekonomiden pazar ekonomisine geçişleriyle ilgili "Principles Marketing", International Economic Organization", "International Marketing", "Islam Economy Relation" ders programlarının hazırlanıp uygulanmasında "University Lecturer" unvanıyla "Specialist" olarak diplomatik statüde görev yapan yazar, Azerbaycan Millî Meclisi'nde danışmanlık yapmış olup, bu çalışmalarını "Türkiye Azerbaycan Haricî İktisâdî Alakaları" , "Agent Mukaveleleri" adlı kitaplarıyla yayınlamıştır.
1969 yılından beri sporla yakından ilgilenen yazar, kara kemer, judo, tekvando, şhiatsu hocası olarak halen Güreş İhtisas Kulübü’nde Türk sporuna hizmet vermektedir.
Dünyada ve Türkiye'de sosyal ve stratejik pek çok vakıf, dernek, düşünce kulüpleri vs. gibi NGO'larda (Sivil Toplum Kuruluşu) faaliyet gösteren yazar evli ve 3 çocuk babası olup İngilizce, Arapça, Rusça, Azerice, Osmanlıca bilmektedir.
Hekimlerin ve feylesofların üstadı, dâhî - i meşhur İbn - i Sina, bir sözünde şöyle demiştir: " İlm - i Tıbb'ı iki satırla topluyorum. Sözün güzelliği kısalığındadır. Yediğin vakit az ye. Yedikten sonra dört - beş saat kadar daha yeme. Şifa, hazımdadır. Yani, kolayca hazmedeceğin miktarı ye. Nefse ve mideye en ağır ve yorucu hal, yemek üstüne yemek yemektir. " @vida_huseyin_suleymanoglu
İnsan, Allah'ın(cc) en güzel yaratılış sırrına mazhar olarak yaratılan bir mahluktur. Bunun için insanın kendini tanıması en önemli meselelerin başında gelir. Zaten bu, insanın Rabbine giden yolların en büyüklerindendir. Bunun için "Nefsini bilen Rabbini bilir" buyurulmuştur. @vida_huseyin_suleymanoglu
Ahmet Maranki'yi yaklaşık 10 yıldır takip edip kitaplarından faydalanıyorum, her kitabı farklı ve gerçekten çok faydalı bilgiler veriyor her biri başucu kitabı niteliğinde kitaplar kesinlikle istifade etmenizi tavsiye ederim...
Bu yemek kitabında her yaştaki çocuklarımız için tabii mamaların , çorbaların , yemeklerın , meyve ve sebze sularının , şerbetlerin ve diğer yiyeceklerin hazırlanması, hamileler, çocuklar, ihtiyarlar, gençler ve farklı mizaçların neleri yiyip neleri yememesi gerektiğine dair metodtlar, meyve ve sebze sularının şifa etkisini kaybetmeden hazırlanması, meyve ve sebzelerin sağlıklı pişirilme metodları, hangi mevsimde nelerin yenmesinin şifa olacağı, bitkilerin içindeki besin değerleri (vitamin, mineral ve enzim vs.), Hangi besinlerin hangileriyle pişirildiğinde sağlıklı karışımlar meydana getirdiği, Öğün sayısı, yeme vakitleri, sağlıklı beslenme listeleri ve birbirinden lezzetli, faydalı, farklı tarifler bulacaksınız.
Keyifli okumalar...
S. Kirliarı bu bulguyu, kendi adım verdiği fotoğraf
tekniğiyle
görüntüleyerek, ilmî olarak da ispatlamıştır. Bu
yöntemle çekilen
görüntülerde, insanın çevresine yaydığı enerjinin,
düşünceye göre nasıl renk değiştirdiği tespit
edilmiştir. Ayrıca,
canlı cansız pek çok objenin kendi etrafında oluşturduğu
enerji alanları fotoğraflarmıştır.
Yaşam EnerjisiAhmet Maranki · Mozaik Yayınları · 200895 okunma