En Yeni Amanda Ripley Sözleri ve Alıntıları
En Yeni Amanda Ripley sözleri ve alıntılarını, en yeni Amanda Ripley kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Öğretmenlerinizi dikkatli seçmeye başlamalı ve onları daha fazla motive etmelisiniz. Para bir motivasyondur. Saygı da diğer bir motivasyon aracıdır.
Vuprinen, öğrencilerini etiketleme konusunda bariz bir şekilde rahatsızdı. “Onlar için çok fazla empati yapmak istemiyorum” diye açıkladı. “Çünkü onlara öğretmenlik yapmak zorundayım. Bunlarla ilgili çok fazla düşünürsem, yaptıkları kötü çalışmalar için onlara olması gerekenden daha iyi notlar veririm. Vah zavallı çocuklar diye düşünürüm. Ne yapabilirim ki? Bu işimi çok kolaylaştırdı”
Neredeyse diğer tüm gelişmiş ülkelerde, yoksul öğrencilerin olduğu okullarda öğrenci başına daha fazla öğretmen düşüyordu. Aksi yalnız dört ülkede geçerliydi. Abd, Slovenya ve Türkiye…
Çocuklarına küçükken her gün ya da hemen her gün kitap okuyan ebeveynlerin çocukları, dünyanın her yerinde, on yaşına geldiklerinde okumada çok daha iyi bir performans gösteriyordu. Kitap okumak, iyi yapıldığında onlara dünyayı öğretmek anlamına geliyordu; uzak diyarlar, dumanı tüten yanardağlar ve aç karnına uyumak zorunda kalan çocuklar. Onlara kitap hakkında sorular sormak anlamına geliyordu; kendi kendilerine düşünmeye teşvik eden sorular.
Çocuklar büyüdükçe etkisi fazla olan ebeveyn katılımı türü de değişiyordu. Tüm dünyada, çocuklarıyla film, kitap ve gündemdeki konularla ilgili sohbet eden ebeveynlerin çocuklar, büyüdüklerinde okumada daha başarılı gençler oluyordu. Yani aslında çocuklarına düşünen yetişkinler olmayı öğretiyordu.
Eğer geri dönüp ölmeden önce bir şeyi son kez değiştirme şansı olsa neyi değiştireceğini sordum. Sorumu yanıtlarken hiç tereddüt etmedi.
“Öğretmenler. Her şey öğretmenlere bağlı. İyi hazırlanmış, iyi seçilmiş, iyi öğretmenlere ihtiyacımız var. Başka hiçbir şeyi değiştirmezdim.
Sorun potansiyel eksikliği değil, hayal gücü yetmezliğiydi.
Neredeyse diğer tüm gelişmiş ülkelerde, yoksul öğrencilerin olduğu okullarda öğrenci başına daha fazla öğretmen düşüyordu. Aksi yalnızca dört ülkede geçerliydi: ABD, İsrail, Slovenya ve Türkiye.
Tüm çocuklar üniversiteye gitmek zorunda değildi fakat hepsinin geçerli beceriler edinmesi gerekiyordu.
Belki de zeki çocuğu bulmaktansa, elindeki işi ne olursa olsun sonuna kadar yapan çocuğu bulmak daha önemliydi.
ABD’deki sekizinci sınıflarla yapılan bir çalışmada akademik performansın en iyi belirleyicisi, çocukların IQ puanları değil, öz disiplinleriydi.