Azmî-zâde Hâletî Efendi
Azmî-zâde Hâletî Efendi İletileri
Azmî-zâde Hâletî Efendi iletilerini, Azmî-zâde Hâletî Efendi okur görüşlerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Sevgili, hâlimi sual edecek olsa gözlerim hemen ağlamaya başlar.
Ben, bu dünyada,gözlerim kadar hazır cevap başka birini görmedim."
Azmî-zâde Hâletî Efendi
Esrârını dil zaman zaman söyler imiş
Hengâme-i gamda dâstan söyler imiş
Aşk ehli olup da mihnet-i hicrâne
Ben sabr iderin diyen yalan söyler imiş
Azmî-zâde Hâletî Efendi
Kâmilin taş yasdanup toprak döşenmekdir işi
Bâliş-i râhatda dâim câhil-i nâdân yatur
Azmî-zâde Hâletî Efendi
(Olgun kişiler [sürekli çalışmaktan] baş taşta, gövde toprakta yatarlar. Nadan olan cahil ise her daim rahat yatağındadır.)
Gönül sakladığı sırları zaman zaman söylenmiş
Üzgün zamanlarında ise destan gibi söylenmiş
Âşık olup da ayrılık çilesine “sabrederim” diyen yalan söyler imiş
Azmî-zâde Hâletî Efendi
Azmîzâde Hâletî
Yar hâlimi sorsa hemen ağlamaya başlar. Alemde gözüm gibi hazırcevap görmedim.
Yar hâlimden suâl etse hemân giryân olur
Görmedim âlemde çeşmim gibi bir hâzır cevap
Azmî-zâde Hâletî Efendi
Gönül, sevgiliyi görünce ona
kendi hâlini arz edemedi
Ona kavuşmuş olmaktan dolayı şükretmekten şikâyet etmeye eli değmedi
Azmî-zâde Hâletî Efendi
Ne derviş ü ne zâhidden ne mir ü şâhtan iste/
Yürü yoktan seni var eyleyen Allah'tan iste...
Azmî-zâde Hâletî Efendi
Aşk ehli olup da mihnet-i hicrane
Ben sabr ederin diyen yalan söyler imiş
Azmî-zâde Hâletî Efendi
Unutulmayan Mısralar, 
Ömer Erdem , Kitabevi, İstanbul, 1994, s. 75
Bir ruba'i bir mana
Esrârını dil zaman zaman söyler imiş
Hengâme-i gamda dâstan söyler imiş
Aşk ehli olup da mihnet-i hicrâne
Ben sabr iderin diyen yalan söyler imiş
Günümüz Türkçesi:
Gönül, sırlarını zaman zaman söylermiş.
Gama düştüğü zaman destan söylermiş.
Âşık olup da ayrılık acısına,
Ben sabrederim diyen yalan söylermiş
Azmî-zâde Hâletî Efendi
'Sual' ile 'cevab' dialektiği..!
Yâr hâlimden su’âl etse hemân giryân olur
Görmedim çeşmim gibi âlemde bir hâzır-cevâb
Azmî-zâde Hâletî Efendi (ö. 1631)