Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bekir Onur

Bekir OnurGelişim Psikolojisi yazarı
Yazar
Derleyen
Editör
8.3/10
23 Kişi
121
Okunma
13
Beğeni
2.321
Görüntülenme

Bekir Onur Gönderileri

Bekir Onur kitaplarını, Bekir Onur sözleri ve alıntılarını, Bekir Onur yazarlarını, Bekir Onur yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Maurice Duverger'in, kitle iletişim bombardımanı altındaki günümüz insanları için, "bir sürü şey biliyorlar, ama kültürden yoksunlar" demesi boşuna değildir.
Sayfa 171
İnsanların neden çalıştıkları konusunda pek çok gerekçe ileri sürülebilir ve bu soruşturmanın sonu gelmez. Ancak çalışmanın insan mutluluğunun, yaşam doyumunun, ruh sağlığının temellerinden biri olduğuna da hiç kuşku yoktur. Nitekim Freud bir konuşmasında, ruh sağlığının temeli olarak "sevme ve çalışma"yı göstermiştir. Yaşamın bu iki alanı yetişkinlik yıllarının temelini oluşturur.
Sayfa 159
Reklam
Psikolojide sevgi konusunda en gerçekçi tanımlardan biri Adler'e (1984) aittir: " Sevgi, dostça bir işbirliğidir."
Sayfa 146
Perry'e göre ergenler genellikle dünyayı iki kutuplu olarak görmektedirler: Doğru-yanlış, iyi-kötü, biz-onlar vb. Buna karşılık, genç olgunlaştıkça ve yetişkinliğe doğru ilerledikçe başkalarının değişik görüşleri olabileceğini fark etmekte, kendi ikili algısı sarsılmaktadır. Böylece ikili düşünme (dualistic thinking), otoritenin bütün yanıtları veremeyeceği anlaşıldıkça, yerini çoklu düşünme'ye (multiple thinking) bırakmaktadır. Kişisel kanıtlar başkalarının eleştirisine uğradıkça bu kez çoklu düşünme göreceli bağıl düşünme'nin (relative subordinate thinking) yolunu açmaktadır; burada bilgiye çözümleyici ve değerlendirici yaklaşım daha bilinçli ve etkindir. Bunu izleyen tam görecelilik (full relativism) aşamasında birey artık doğrunun göreceli olduğunu, bir olayın anlamının içinde oluştuğu bağlama bağlı olduğunu tam olarak kavrar. Bu son aşamada yetişkin, göreceliliği yaşamın bütün yönlerine yayar, bilginin verili değil kurgulu olduğunu, mutlak değil bağlamsal olduğunu anlar.
Sayfa 124
Genç yetişkinler arasında uyuşturucu kullanımının, egemen kültürden farklı bir yaşam biçimi sürdürme umutlarından kaynaklandığı söylenebilir. Böylece uyuşturucu kullanımı, kültürel normların baskısından kurtulmuş bir bireysel kimlik duygusu edinme çabası ile yabancılaşma sürecinin bir yönünü yansıtmaktadır.
Sayfa 110
Cinsel yakınlık kapasitesi ergenlikte başlıyor olsa da, birey kimlik karışıklığı sorununu yeterince çözmeden tam bir yakınlık ilişkisi kurmayı başaramaz. Dolayısıyla, bireyin bir başkasının özel (tek) oluşunu ve insanlığını değerlendirerek onunla kaynaşabilmesi için önce kendisinin tam olduğu konusunda belirli bir görüş sahibi olması gereklidir. Daha önceki romantik yakınlıklar genellikle bireyin kendini romantik ilişki arayıcılığıyla tanıma çabalarından başka bir şey değildir.
Sayfa 68 - erikson:insanın sekiz çağı
Reklam
Karl Popper'in dediği gibi, kuramlar dünyayı bilimsel olarak avlayabilmek için ağ olarak kullanılır, bütün çaba ağı daha ince örebilmek olmalıdır.
Sayfa 38
Bireysel yaşam döngüsü ile tarihsel zaman çizgisi etkileşiminin ilginç bir örneği de "kuşaklar arası çatışma" olgusudur. Bu çatışmanın gençler ile anababalarının kuşağı arasındaki değer, tutum ve yaşam biçimi farklılığından oluştuğu kabul edilirse, iki farklı yorum getirilebilir: Gelişimsel ve tarihsel. Gelişimsel olarak kuşaklar arasındaki bu farklılık gençlerin ve anababalarının yaşam döngüsündeki farklı evrelerden kaynaklanmaktadır. Erikson'a göre genç insan "Ben kimim? Toplumla nasıl bir ilişki kurabilirim?" gibi kimlik sorunlarıyla uğraşırken, kendi değer ve tutumlarını oluşturabilmek için toplumun değerlerini irdelediği ve anababa değerlerini kısmen reddettiği bir evreden geçer. Anababalar ise, dünyada sürekliliklerini sağlayan işaretler bırakabilme isteğiyle, ekonomik ve duygusal bir kararlılık sağlayarak, toplumun değerlerini aktarmaya çabaladıkları bir gelişim evresindedirler. İki ayrı evrendeki insanların çatışması bir tür insanlık durumudur ve bu nedenle insanlık tarihi kadar eskidir.
Sayfa 26
Diyalektik bakış açısından psikolojinin görevi, değişen dünyada değişen bireyi anlamaya çalışmaktır. İnsan yaşamı karşıtlıklar ve çatışmalarla belirlenir. Her değişim karşıtlar arasındaki sürekli bir çatışmanın ürünüdür. Gelişim, var olan karşıtlıkların çözümü ve sonunda yeni karşıtlıkların ortaya çıkışı ile ilerler.
Sayfa 18
113 öğeden 71 ile 80 arasındakiler gösteriliyor.